hayatımda izlediğim en iyi filmlerden biridir. tam bir şaheser. yani en iyi film listesi yap deseler bunu ilk 10 film arasına rahat koyarım. her yönden mükemmel bir film.
---spoiler---
film insan psikolojisini dağıtıyor resmen. hele filmin 2.yarısı! 1.yarısı çok olmasa da biraz sıkıcı geçiyor. yani yavaş ilerliyor. daha doğrusu savaşla ilgili pek bir şey görmüyorsunuz. 2.yarıda ise savaşın oluşturduğu vahşeti köküne kadar görüyorsunuz ve hissediyorsunuz. çok fazla kan görmüyorsunuz ama o vahşet o kadar güzel anlatılmış ki, başroldeki çocuk fliora (aleksei kravchenko) o kadar güzel oynamış ki (ki kendisi o zaman 15 yaşındaymış) gözünüzü ekrandan alamıyorsunuz ve bu dehşet verici sahneler karşısında, insanların nasıl vahşileşebileceğini, fütursuzlaşabileceğini (köylülerin yakıldığı sırada ve açlık kol gezerken bayan nazi askerinin istakoz yemesi gibi) gördükten sonra middeniz bulanıyor. oyunculuğuyla döktüren bu çocuğa ve bu filmi yapıp yöneten adamlara hayranlık duyuyorsunuz.
filmde kamera kullanımı ve birçok ayrıntı mükemmeldi. mesela çocuk sağırlaştığında bizim de onun gibi sağır olmamız, filmin sonunda çocuğun hitlerin resmine ateş ederken, attığı her kurşunda görüntünün geriye sarması ve hitlerin bebekliğini gördüğünde ateşi kesip ağlaması, bataklık sahnesi, köylülere yapılan eziyet ve yakılma sahnelerinin gerçekçiliği, daha önce de söylediğim gibi küçük çocuk aleksei kravchenko'un mükemmel oyunculuğu ve insanı delip geçen bakışları gibi birçok şey muhteşemdi. köy yakılması sırasında başroldeki çocuğun (fliora) kafasına silahı dayayıp fotoğraf çektirmek istediklerinde veya o çocuk etrafına şok ve acı dolu ifade ile baktığında sanki biz de o çocukmuşuz gibi kendimizi o çocuğun yerine koyarak olayları izleriz. sonra nasıl hissedeceğimiz malum!
film savaşın vahşetini çok güzel yansıtmaktadır. özellikle köylülerin yakılması, kadınların kamyonlarda tecavüze uğraması gibi şeylerin gösterildiği sahnelerde. o insanların çaresizliğini gördüğünüzde, "siz dışarı çıkabilirsiniz ama çocuklarınızın burada kalma şartıyla" dendiği sahnede, flioranın köyün yakılması sırasındaki etrafına şok içerisinde baktığı sahnelerde, glasha'nın tecavüze uğrayıp her tarafından kan akarak geldiği sahnede etkilenmemeniz mümkün değil. nazilerin yaptığı vahşetin psikolojisi filmin sonunda esir düşmüş (köyü yakan nazi birliği flioranın filmin başında katıldığı sovyet askeri birliği tarafından pusuya düşürülüp yok edilir. geriye 6 7 nazi subayı ve askeri kalır.) ama albayları gibi adamların suyuna gideceği yerde düşüncesini söyleyen bir nazi subayının sözlerinde daha iyi anlaşılıyor ; "herşey çocuklarla başlar. hiçbirinizin yaşamaya hakkı yok. biz üstün ırkız. siz alt ırksınız. kominizm hastalıktır!" ki bu film de bir çocuğun (aleksei kravchenko-flioran) üstünden anlatılmaktadır!
---spoiler---
bugüne kadar birçok ikinci dünya savaşı filmi çekilmiştir ve bunların neredeyse hepsi amerikan filmidir. ama bence onların hepsinin toplanıp bu 1985 sscb yapımı filmin bir taraflarını öpmesi lazım! izleyin ve izlettirin diyorum. ama film kötü etkilediği için herkese de öneremiyorum maalesef.
"bir partizan "orada kaç faşist var?" diye sormaz. "faşistler nerede?" diye sorar."
"alman işgali sırasında beyaz rusya'da 622 köy ve kasaba içindekilerle beraber yakılmıştır"