floransa

entry100 galeri
    32.
  1. bu şehrin saati sanki rönesansta durmuştur. özellikle geceleyin bir başınıza yürürken kendinizi leonardonun atelyesinin önünden yürüyerek geçiyormuşsunuz gibi hissedersiniz. sanki michelangelo, davidi henüz bitirmemiştir. palazzo pittide raphael çizim yapıyordur rahatsız etmemeniz gerekir. bir de kulağınızda herhangi bir müzikçaların kulaklığı varsa ve çalan müzik bir klasikse tadından yenmez kıvamdadır artık şehir. ponte vecchio da oturup ayaklarınızı arno nehrine uzatırsınız. michelangelo tepesine çıkarsınız bisikletinizle, yorulursunuz belki tepeye varana kadar, ama yanınıza bir şişe bira ve kitabınızı almışsınızdır zaten. siz kimsenin umrunda değilsinizdir artık. kimse de sizin. düşünülecek o kadar çok şey vardır ki böyle bir başınıza herkesten uzakken. o kadar çok şey düşündürür ki ya da bu şehir size.
    ülkenize döneceğiniz zamanı hesaplarken kendinizden utanırsınız. güvercinler bile buradaki insanlara güvenirler. kaçmazlar kimseden. kaçsalar bile çok ender uçarlar. delicesine koşar halde çok güvercin görürsünüz. ama bu güven yüzündendir ki yollarda ezilmiş bir çok ölü güvercin görürsünüz. üstüne biraz düşündüğünüzde bu asfalt bile değil, taşlara kazınmış ölü güvercinler size güven üzerine iyi bir ders bile verebilirler.
    eğer rönesansta yaşamış olma hayalleri kuran biriyseniz bu şehir sizi bırakmaz.
    ama eğer bir arkadaşa bakıp çıkacağım modundaysanız rönesansa karşı, o zaman bir haftasonu yeterlidir size floransada. güle güle dersiniz bu ağlamaya hazır yaşlı şehre. ve çeker gidersiniz arkanızda her saçma sapan anda bastırabilecek yağmura anlam yüklemeye çalışan insanlar bırakıp. otuz nisan ikibinyedi bu dediğim.
    2 ...