bugün önümüzdeki camdan duvarların, önyargıların yıkılması gerektiğini anladığımız günlerden sadece biriydi. ben bunu anladım. ne o büyük "insan"ı unutturmamamız gereken gün, ne çığlık çığlığa "ne mutlu türküm diyene" diye bağrılması gereken ne de "biz"im tarafta olmayanı vurmak gereken.. sadece duvarların ardına bir adım atmak gereken gündü bugün..
türbanı olan ya da piercingi olan...farketmez..dış görünüşe önyargıyla yaklaşılır hep. dışımız içimizin aynasıdır ya çünkü..
71 yıl olmuş. bakış açılarımız elbette değişti. matemi yaşamak elbette değişti. atatürk'e olan özlem , ona olan saygı ve bugünün anlayışı elbette değişti.
belki de ben geri kafalı, eski görüşlü bir insanım. o yüzden bu tespitim. o yüzden bu şekilciliğim. emin değilim. tek bildiğim bugün saat 9'u 5 geçti. boğaz köprüsünde olduğu gibi haber kameraları her sokakta olmadığından insanlar gayet rahattı davranışlarında. sirenler de çaldı. çalmadı değil. ama insanlar durmadı. okullardan istiklal marşı sesleri yükseldi. ama insanlar durmadı. gördüğüm 2 kişi hariç.
rastalı çocuk
türbanlı kız
bunları o sirenler boyunca düşündüm. 30 saniye de sürse utanmadım bu azınlıktan. aksine gurur duydum. o görse o da gurur duyardı dedim kendime.. buruk da olsa gülümserdi..görse ve gülümsese ne de güzel olurdu..