etrafımdaki insanlardan sıklıkla duymaya başlayınca, 'harika bir dizi' tarzındaki lafları, konusunu hiç bilmediğim ezel i bir izleyeyim bari dedim. çünkü insan sürekli birşeyleri duyunca farklı kişilerden, bilinçaltına bir emrivaki gibi çöküyor bu düşünceler.
kaliteli oyuncular, iyi bir yönetmenlik, eyvallah...
peki ya senaryo?
bu ne utanmazlıktır anlamıyorum. monte cristo kontu romanını okuyanlar bilirler. senaryo monte cristo kontunun benzeri değil bakın, aynısı! tıpatıp aynı konu.
edmond dantes, oyuna gelir ve işlemediği bir suç yüzünden hapse düşer. hapisteyken muazzam bir servetin saklandığı bir adadan haberdar olur. 14 yıl sonra bir şekilde çıktığı hapisten sonra gidip o hazineyi bulur. artık sıradan bir adam değil, monte cristo kontudur. intikam ateşiyle yanıp tutuşur ve bütün maddi manevi gücünü buna adar. sevdiği kız, onu çocukluğundan beri seven ve dantesin de tanıdığı adamla evlenmiştir, o da intikam alınacaklar listesindedir. oysa kızın çocuğu aslında dantes tendir ve çocuğu babasız olmasın diye evlenmiştir kadın aslında o adamla.
ezel dizisi şöyle başlıyor: benim adım ezel ve buraya intikam almak için geldim... senin adın edmond dantes olmasın?