uzun zaman oldu yazmayalı, itiraf etmeyeli... bi' parçasını yazalım...
- uzun süredir annem rahatsız, hastanedeyiz... alıştım hastane koşullarına ama ilk başta bünyeme çok koymuştu sandalye tepesinde sabahlamak...
- insanları üçe ayırıyorum; i)doktorlar ii) mühendisler iii) diğer insanlar...
- yolda görsem, yüzüne bakmayacağım aynı masada bile oturmayacağım bir adam asistan doktorumuz. karşılıklı nefret ediyoruz birbirimizden. sanırım ondan zeki olmamı ya da çok yönlü düşünebilmemi kaldıramıyor...
- 2 aylık refakat süremde 3 hastane değiştirdik... bir sürü hasta, bir sürü hasta yakını ve normal bir insanın karşılaşacağından çok fazla doktorla karşılaştım... bu süre içinde; bir hasta beni yatağına davet etti, bir hasta yakını kızıyla evlendirmeyi teklif etti, bir hemşire yemek teklif etti... yok yakışıklı falan değilim ama anlamadım herhalde anneye bakan, hanım evladı erkek modeli canlandı gözlerinde, böyle bi' şefkat belirdi sanırım... ha biçbirine evet demedim o ayrı...
- şimdi kaldığımız hastaneden bir doktor acayip tatlı... asistan daha... ama bi' görmen lazım sözlük, bu kadar mı tatlı olur bir insan... hele bir de bizim doktorumuz olmamasına rağmen bir ilgilenişi var ki... ama yok be sözlük; o koca bi' doktor bense garip bir mühendis... ahahahaha nasıl da ezdim lan kendimi... yok, hastaneden taburcu olacağımız gün çekicem kenara; '''xx hanım çok ama çok cidden çok tatlısınız. eminim bunu çok kez duymuşsunuzdur ama söylemek istedim, bunu taburcu olurken söylememin sebebi ise çıkacak tatsızlıkların önüne geçmekti... neyse, söyledim ve bitti... kolay gelsin...''' diyeceğim... hakikaten çok tatlı lan...
- kendimi aşıyorum, insanlara iyi davranıyorum. daha doğrusu insanlara davranmıyorum... hani fırlamayız, hiçbir lafın altında kalmayız ya; artık tepki vermiyorum çoğu şeye... zaten şimdiye kadar bu kadar sıkıntı stres içinde sadece bir güvenliği elimden aldılar, bir de bi' hemşireyi ağlattım söylediği her söze cevap vererek... ama cidden kendileri kaşınmışlardı... ve bir aydır herhangi bir vukuatım da olmadı...
- ergenlik zamanlarımda, ablamın arkadaşlarından birine fena hastaydım... şimdi evli barklı falan filan... bugün ablam bi' isim verdi, facebook'tan bak dedi... baktım kıza, tatlı bir şey de... sonra ablama yemeğe gittiğimde sordum kimdi kız diye; o arkadaşının kardeşiymiş... tanıştıracaklarmış bizi... aa yok lan kız da bana bakacak galiba facebooktan... ben tanışmam dedim ya, du' bakalım... ama 'kız seni beğenmemiş' diye bi haber gelirse var ya fena koyar... ablam hiç iplemez benim 'ben tanışmam' dememi, geçer dalgasını... ha neden mi tanışmak istemiyorum? bir sevgilimin olmasından daha önemli sorunlarım var...
- cebinde ne olur ne olmaz diye en az birer tane 1 lira, 50-25-10 kuruş olacak... yok arkadaş cüzdanında istersen yüzlük banknotların olsun, bir kahve otomatı bu demir paralar olmadan bir damla su vermiyor amk! gece yarısı kocaman kahve resimleriyle karşında duran otomattan bir bardak kahve alamamanın ne demek olduğunu, o sigarayı kuru kuru içmenin ne demek olduğunu bilemezsin sözlük...
- uzun zaman oldu birisine sımsıkı sarılmayalı...
- chuck'ın ablası, ebru yaşar, zuhal topal, hastanedeki sarışın güvenlik, ebru polat... fena yatarım bunlarla, o kadar söyliyeyim...
- birisi ne var dediğinde direkt 'yar*ak var' diyesim geliyor, demiyorum...
- eti crax'ın reklamında yüzü çok az görünen bir kız var... bu bando çalarken bi anda malca dansetmeye falan başlıyorlar ya, bu kız elindeki crax ı kameraya doğru uzatıyor... işte o esmer kız; aşığım sana...
- ikea'nın sanırım... şu 'yine mi bamya' diyen bir kız çocuğunun oynadığı reklama çok güldüm... o çocuğu bulursam ısırık manyağı yaparım, o derece...
- izdivaç programlarından birine katılacağım. meslek: profesyonel kumarbaz olacak. ama çok iyi para kazanıyorum, ailem kumar oynadığım için benimle görüşmüyor diyeceğim... bakalım kimler talip olacak bana, çok merak ediyorum...
- sırf güzel hatunlara sarılayım, hafiften yiyişeyim diye klip çekesim var... çok ciddiyim amk!
- vakt-i zamanında hatunun birisine oscar wilde'nin, şimdilerde ezel'le meşhur olan malum şiirini yollamıştım... saçma bulmuştu... şimdi aynı hatun bana yollamış, sanırım kendisine daha önceyden yollandığını da hatırlamıyor... be amk karısı; anlamlı ya da güzel olması için illa tv de mi görmen lazım!
- ulusal radyoların birinde, sağlam kitlesi olan birisi çok fena cem yılmaz taklidi yapıyor. bazen vurguyu çok kaçırıyor, birgün arayıp bozmayı planlıyorum...
