galiba big ben saat kulesinin haşmeti, londranın asit yağmuları fikriyatını dumura uğratıp darma duman etmiş ki çarcabuk bir kaldırım taşına binlerce acem mülkü feda olan diyarı alelacele terketmişin.
bu gayet normal durumdur nasıl ki atlar klakson sesini duyunca ürker gemi azıya alıp geriye tornistan ederler işte sende bizim medeniyetimiz karşısında ihihihihhihihi diyerek şaha kalkıp geri basacaksın.
hadi sana birşeyler anlatayım da bil. hiç bir zaman hiç bir düşünceye kendimi yakın hissetmedim. hiçbirşeye taraf olma gereğini duymadım. istesem bile olamam. hayatı tersten yaşayan sizin pek muhterem halkınız eğlenilecek yerde çalışmaya, çalışılacak yerdeyse eğlenmeye kalktığından dolayıdır ki şu anda bok içinde badem kadını gibisiniz. her tarafınızdan buram buram çökmüşlük akarken hala ve hala kuyruğu dik tutmaya çalışıyorsunuz.
bağnazınız çoktur, sırf bunu dini anlamda anlamayın, düşünen insanınız çok azdır. olanları ise kendinize benzetmek için elinizden geleni yaparsınız. dandik evlerde dandik semtlerde ömrünüzü geçirirsiniz. en büyük şehrinizi sikindirik kasabaya benzettiniz. siz ne balık ne kuşsunuz. kasabasınız.
köyün doğal güzelliklerinden mahrum şehir gibi şehirin olanaklarından mahrumsunuz. dilinizin çok zengin olduğunu söylersiniz ama değildir. bir dilin zenginliği basılı eserlerinin sayısı ile ölçülür. istatistik vermeye gerek duymuyorum üşenmede git araştır ve başka dillerle karşılaştır.
hep vızıldanmayı bilirsiniz ama iş icraata geldiği vakit binbir bahanenin arkasına sığınırsınız. elektirik kesildi su kesildi diyerek hep birşeyin arkasına sığınırsınız. bahane olmasına gerek yok aslında siz bahane icat edersiniz.
işleriniz bizans entirkalarını aratmayacak türdendir ve utanmadan sureti haktan gözükmeye gayret edersiniz. işiniz gücünüz iftira yalan dolandır. madem ben o kademeye yükselemiyorum çan çan konuşarak bok atarak o kademeyi aşağı cekeyim ve sivrileyim metodunu uygularsınız.
ama hakikat suratınıza çarptığında veyahut o mertebedeki kişi sizi kaale alıp ne diyorsun lan sen lavuk diye başlayarak çürütülmez mantığı ile karşılık verdiğinde koşarak en yakın etek altına girersiniz ve orda tirtir titrersiniz. etek sahibinin dişi olmasına gerek yoktur sizin için koşarsınız elmadağ yöresinden bir travestiye sığınırsınız. hep delikanlı geçinirsiniz ya akın akın oğlan kerhanelerine gitmeniz sizin nasıl bir delikanlı olduğunuzu gösterir. çünkü sizler bir kadınla adam akıllı konuşma kapasiteniz yoktur ve olamayacaktır.
yasak günah ayıp tekerlemesini ağzınıza dolamışınız birkere. için yapmak istediklerinizi başkaları yaptığı vakit zındık, küffar, mendebur nameli şarkılar söylersiniz.
bizim kültürümüzden birçok seyler aldınız mesela teknolojiyi. olur da birgün sizden teknolojiyi geri alsak öküz arabanızla başbaşa kalırsınız. zannımca o öküz arabasına sizden daha iyi koşulacak canlı yoktur.
dolap beygiri gibi döner durursunuz. işiniz güçünüz riyadır. kurnazlıktan başka bir özelliğiniz yoktur. ve ne yazık ki bunu akıl zannedersiniz.
kurnazlıkla bir işi yapmaya çalışırsınız ama yapamazsınız. çünkü kurnazlıkla bir işe başından sonuna kadar gitmez. gidilmeye çaılısıldığı vakit kepazelik olur.
cenazeleriniz bile iki yüzlülük arenasıdır. sizden nefret bile etmiyorum hiçbir şey hissetmiyorum. der grosste hass ist still
bütün bunlara rağmen benim medeniyetim size el edecektir ve muassır medeniyetler seviyesine çıkartacaktır.
her zaman böyle olmuştur ve olacaktır, eskiden siz bize hurra edersiniz ama yalın kılıçla tüfeklere karşı savasılamayacağını geç de öğrendiğiniz için edin şimdi tembellik edebildiğiniz kadar.
bize kökünüze kadar muhtaçsınız. kıcınızdaki donun üretim teknolojisini bizi cat ettik. biz gelişmemizin hakedilmiş refahını sürerken siz de gelişememenin koduğumuz yerde otlamanın ağlaklığını yaşayacaksınız ve yaşıyorsunuz.