evlenecek kadında bekaret vasfı bulunmalı

entry67 galeri
    18.
  1. bu olayda kadinin gercekten bakire olup olmadigi, erkegin bir kadinin bakire olup olmadigini anlayip anlayamayacagi, bir erkegin evlendigi kadinin bakire olmasini istemesinin ne kadar mantikli ya da mantiksiz oldugu ve bunun bir ikiyuzluluk gostergesi olmasi, bunlarin hepsi "bekaret" basligi altinda tartisilabilir. burda ilgi ceken nokta isin hukuki boyutu, ben hukukcu degilim ama bu tur dilemmalar iceren kararlari hep dayandirildiklari gerekceler ustunde dusunerek inceleyen bir okurum. lakin isin hukuki boyutunda aklima takilan noktalar oluyor, varsa hukukcu arkadaslar anlatirlarsa sevinirim.

    simdi burada kadin bakire oldugunu iddia ediyor ve doktor raporuyla da bunu ispatliyor. adamsa cinsel deneyimi sirasinda gordukleri duydugu hurafelerle ortusmedigi icin "yok bu kadin bakire degildir" diyor. yargıtay 2. hukuk dairesi bu noktada raporu degil adamin beyanini goz onunde bulunduruyor. ilk etapta bunu yapmasi son derece hukuka aykiri gibi gorunuyor, cunku doktor raporu gibi resmi bir belge kadinin bakire oldugunu gosteriyor. fakat kararin dayandirildigi gerekce o kadar muglak ki... neymis bakalim; "eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenmişse" evlilik iptal davasi acilabiliyor diyor gerekce. simdi davanin acilabilmesi icin gerekce "onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokmak" gibi subjektif bir kriter olunca adam sunu da soyleyebiliyor "ben esimin "tibben" bakire olmasini degil, ilk gecesinde vajinasindan kan geldigini gormek istiyorum,** aksi takdirde ben inansam da esimi dostumu esimin bakire olduguna inandiramam* ve onlari inandiramazsam bu evlilik benim icin "cekilmez" olur". simdi benim aklima ortada bir doktor raporu varken kisinin beyanini gecerli kabul etmenin tek aciklamasi olarak, adamin boyle bir aciklama getirmis olmasi geliyor, baska da bir sey gelmiyor. ama simdi sen boyle bir gerekceyi bu kadar dolayli yoldan isletebiliyosan boyle bir durum icin, o zaman hic siddetli gecimsizlige, esler arasindaki siddete falan gerek yok. kadinlarin bu konuda kozlari cok daha fazla, erkek icin mesela "penis boyu beklentilerimi karsilamiyor bu sekilde hayat benim icin cekilmez" derse evliligi iptal ettirebilecek mi kadin? ya da bu konuda dava acildiginda erkek gidip turk erkeginin ortalama penis uzunluguna dair bir arastirmanin bulgularini ve kendi penisinin noter tasdikli uzunlugunu getirse bile, kadin "banane bana yetmez, ben onunla internette 'hamdi35cm' nick'iyle tanismistim butun evlilik planimi 35cm ustune kurdum, kiz arkadaslarima 'insan gorunumlu esekle evleniyorum' diye hava attim, ortalama bi penis bu saatten sonra benim hayatimi cekilmez kilar" diyebilecek mi? hayir diyebilecekse kadinlar bilsinler de yillarca dayak yedikleri, bir defa guzel soz duymadiklari kocalarindan ayrilabilmek icin "siddetli gecimsizlik" gerekcesiyle celse celse ugrasmak zorunda kalmasinlar, "bu evlilik kararinin verilmesi hataymis" diyerek olayi penis boyuna baglayip kurtulsunlar.

    nedir bu hukuki gerekcelere dayandirilmanin arkasindaki mantik? bizim yasalarimiz gorunurde cinsiyet, din, dil, irk ayrimi yapmiyor. fakat boyle muglak yasalar oldukca ayrimcilik kanlarina islemis insanlar bu yasalari istedikleri gibi kullanabiliyorlar. hukukcu birileri varsa soylesin lutfen bu gerekcenin baska ulkelerin hukuk sistemlerinde karsiligi var mi ve bu kanun uygulamaya gecirilirken ne tip uç orneklerle karsilasiliyor? yoksa bu yasa her yerde var ama bu bizim ulkemize ozgu bir yorumlama bicimi mi? ve evet bizim ulkemize ozgu bir yorumlama bicimiyse yukarida dedigim gerekceyle, bir kadin bu davayi emsal gostererek dava acip kazanabilir mi?
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük