O kadar ön yargılarla gittim ki bu filme. GörkemYeltan'a oyunculuğu ile birlikte yazdığı çocuk kitaplarından dolayı da sempati ile bakıyordum. film bir dolu ödül almış, eleştirmenler övgü ile bahsetmişti. Film bittiğinde ise ağzımdan çıkan cümle istemsiz olarak "Bu ne lan" oldu. Özür dilerim ama bu tür filmler türk seyircisinin de yerli sinemacılara şüphe ile bakmasına neden oluyor. Evet, film klişelerden olabildiğince uzak durmuş ama bu uzak durmayı o kadar abartmış ki filmde kendinizi zorluyorsunuz karakterler arasında neler olduğunu anlamak için. Gereksiz ayrıntıların üzerinde çok fazla durulmuş, diyaloglar yetersiz. Bu sadece bana böyle gelmemiştir. Türk sinema seyircisine de aynı gelecektir. Şöyle düşünelim ki ülkemizde seyirci rekoru kırmış film recep ivedik. Bu filmi recep ivedik ile kıyaslayacak olursak kabızken ishal olmak gibi. Arada bir aşama daha olması gerek. Seyirci için mi film yapılacak, elbette hayır ama kime hitap ettiğimize de önem vermemiz gerek. Ülkedeki çok az kişinin anlayacağı bir film yapıyorsanız bunun ardından gelip de Türk sinemasını eleştirmeye pek hakkınız yok. Musa'nın Clara'ya aşkı bu şekilde mi ifade edilmeliydi? Senaryo bu ikiliye birşeyler paylaştırsa fena mı olurdu. Filmin müzikleri de hayli zayıf. Çalan parçalar değil, çalınma süreleri. Çağan ırmak gibi müziği senaryonun bir parçası gibi gösterebilseler, repliklerle olmasa da şarkılarla birşeyler anlatmaya çalışsalar fena mı olur? Öyküsünü iki dakikada 6 cümle ile ifade edebileceğiniz bir film olmuş ortaya çıkan. Filmde konuşmaların olmadığı anlarda bir geri ses birşeyler anlatsa belki daha çok etkilenecektik. Bir kahve pişirme içme sahnesi neden bir filmde 6 sahnede yer alır. Ne ifade etmesi gerekiyor ? Ya sabah namazından sonra deniz kıyısında denize bakmalar. Bu filmi dvd'si çıktığında yönetmenin ya da eleştirmeni yorumu seçeneği ile seyretmeliyiz ki senaryonun olsun, yönetmenin olsun o sahnelerde ne demek istediğini anlayalım. Ama şu bir gerçek ki izleyici bir öyküsü olan filmleri seviyor. Yarım kalmış öyküleri, sessiz sahneleri, tekrarlanan hareketleri kaldıramıyor. Eğer bu film bir entellektüel filmi ise de demek ki ben entellektüel değilim. Ama anlayamadığım şey klişelerden uzak kalmak bu kadar mı iyi bir şeydir? Yazık olmuş. Dağ fare doğurdu benim gözümde.