doğru bir sanıdır. gayet muhteşem, muntazam, düzenli bir sisteme sahiptir insan vücudu. öyle ki şu an çevrenizde gördüğünüz her şey ama her şey insan vücudunun bir kısmının kopyasıdır. en basit örneği fotoğraf makinesinin icadı insan gözüne dayanmaktadır. daha büyük örneklere geçmek gerekirse günümüzde geliştirilmeye çalışılan robotlar. bu robotları kontrol edebilmek için mekanik bir tasarım gerçekleştirilir bu mekanik tasarım yine dikkat edersiniz ki insan vücudunun tıpatıp aynısıdır. çünkü insan vücudu doğaya, yaşadığı yere ve yaşam şekline göre öyle adapte olmuş ve öyle mutasyonlar geçirmiştir ki her şeyi en az enerji sarf etme ve maksimum verim alma üzerine kuruludur. bir robot planlarken de bu madde esas alınan önemli bir şeydir. sonra programlama kısmına gelirsek: insan beyni biliyorsunuz ki elektrik sinyalleriyle çalışır her an kendini programlar. ve bu program ve olasılıklar neticesinde sinirlerle elektrik sinyallerini kasa iletilir ve kas verilen sinyal doğrultusunda hareket eder. robot da ne yapılıyor? robotun beyni dediğimiz işlemci programlanıyor artık robota ne yaptırılacaksa ona göre programlanıyor. <bugün bir işlemciyle sadece açma-kapama(evet lamba anahtarı gibi düşünün) işlemi yaptırabilmek için asm dilinde sekiz satırlık kod yazılıyor ve işlemciye aktarılıyor. düşünün sadece açma kapama işlemi için bile sekiz satırlık program yazılıp kullanılıyor. insan kendine özgü bir sürü davranışı, bir sürü hareketleri var bunu programlamayı düşünün ve her an beynin bu programı taradığını.> insan beyni gibi işlemci olasılıklara göre karşılaştırmalarda bulunup belirlenen sonuca varıp, kablolarla hareket ettirilmek istenen mekaniğe elektrik ilettiriyor ve mekanik devreye giriyor.
gördüğünüz gibi insan yapımı her şey aslında insanın bir parçasının kopyasıdır. çevrenize daha dikkatli bakın ve gözlemleyin. ee.. madem insan vücudu doğadaki en mükemmel veya muhteşem bir şey değil neden hep bu vücut üzerinden keşiflerde bulunup, icatlar yapılıyor?