osmanlı dönemindeki alimlerin, mutasavvıfların, bilimadamlarının, mimarların hatta padişahların çoğunun "devşirme, rum, fars, ermeni vs." olduğu düşünülürse sadece tek başına "türklerin" dünyaya mimarisine, sanatına hiçbir katkıları yoktur. çünkü "türkler" evvela göçebe ve savaşçı bir yaşam kültüründen gelmedirler. onlar için "at, avrat, silah" önemlidir sadece. medeniyet, demokrasi, aydınlanma vs. bu gibi süreçleri müslümanlaşarak "osmanlı" içerisinde sonradan özümsemiş ya da tam olarak özümseyemedikleri için aradan yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen halen kültürel kimlik karmaşası yaşıyorlar. artık çağa hakim olan "beton bina, çelik konstrüksiyon, küreselleşme, teknoloji, küresel sermaye" gibi nesnel gerçeklikler karşısında ne at kaldı ne avrat ne de silah. halen düzlüklerde at koşturarak kelle avcılığı yapacaklarını sanıyorlar. bırakın bu işleri kardeşim ya, hangi devirde yaşıyorsunuz.