yoktan var edebilen bir tanrı için sadistik bir keyif. affederek de egosunu da tatmin edebiliyor büyüğümüz. sonsuz güçle boşboş yerinde oturmak olmaz tabi. aksiyon lazım bir şekilde. savaşları, açlığı, gözyaşını bunların yanında mutluluğu, bir çocuğun gülümsemesini izlemek; sonrada iyileri sevindirmek, kötüleri cezalandırmak genel olarak sıkıcı bir şekilde zaman geçiren sonsuz güç sahibi için güzel kendini tatmin yolları. aşk-ı memnu izlemenin tersini düşün lan. işin özü neden olduğu zayıflığı görüp, kendinde olan gücün farkına varmak ve bunun hazzını duymak. savaşta emrine karşı gelenleri anında kurşuna dizen nazi subayı psikolojisi bunun yandan yemişi.
yoktan var edemeyen ve sadece akıl yoluyla varlıklar üzerinde kontrol sağlayan; yani sadece var olanlara mükemmel mühendislik ve tasarımcılık yetileriyle şekil verebilen ve "laplace şeytanı" özelliklerine sahip bir yarı-tanrı için durum böyle mi olurdu? kesinlikle hayır. kurduğu sistemin bozulmasına neden olacak herhangi bir kulun doğmasına ta baştan izin vermezdi. kısaca "faydacı" olurdu. buradan herhangi bir yarı-tanrı varsa eğer, dünya gibi evren için son derece önemsiz büyüklükte ve fonksiyonda bir gezegeni sallamadığı sonucuna varabiliriz.
---------------------------------------------
+ madem yakacaksın, neden yarattın?
- 42. *
+ hata numarası galiba bu. büyüksün baba.
