oncelikle burada para var. her yerde muhtesem evler ve bahceler var. sokaklarda kocaman arabalar. tertemiz, genis cadde ve sokaklar. dev alisveris merkezleri. dev lunaparklar. downtown'larda tertemiz, yuksek gokdelenler.
burada insanlar cok sicakkanli. hepsi cok hosgorulu ve anlayisli. asansorde hic tanimadiginiz bir insan gulumseyerek "hi" diyor. dil sorunu yasadiginizda hemen yardimci oluyorlar. eger issiz bir caddede yuruyorsaniz bir araba durup "do you need a ride buddy?" der.
abd'nin gece hayati muhtesemdir. bir suru konseptte mekanlar vardir. insanlar buralarda resmen cosar. sehirin ortasinda bir kiz ile opus, hatta cimlerde yiyismeye basla. kimse bakmaz bile. kizlari da cok guzeldir ve cok guzel giyinir.
burada kimse kimseye din konusunda hesap sormaz. musluman sayisi cok az olsa da, ayni sokakta cami ve kiliseler olabiliyor. universitelerde ateistler can guvenligi icinde hiristiyanlar ile munazara yapabilir. escinseller "jesus was gay" yazan pankartlar acabilir. sonrasinda baslarina bir is gelmez.
burada arayip bulamayacaginiz yok. cin yemeginden italyan yemegine, butun fast foodlardan istakoza kadar her yemek var. her marka, her urun, her sey var.
ve daha su anda hatirlamadigim, hepsini sayamayacagim bir suru sey. bir ulkede hic mi olumsuzluk olmaz? yok iste.
