şimdi fikirler basitçe iki noktada yoğunlaşıyor. bir kısım diyor ki uydurma bi hastalık, aşı satmak için yapıyorlar. diğer kesim de bu çok ciddi bi hastalık, aman her yerimizi hidrojen peroksitle temizleyelim. götümüze başımıza karanfil sokalım telaşındalar. benimse dikkatimi çeken başka bir durum var. bugün pollyannalık yapmak istiyorum.
felaketler, hastalıklar, kötü olaylar her zaman iyi bir şeyler de getiriyor beraberinde. bu insanı pollyannalığa sevk eden bir ayrıntı. şimdi bu salgının da hayatımıza getirdiği iyi bir sonuç var elbet. millet eve gelince elini yıkamayı öğrendi lan. ilkokuldan beri "yemeklerden önce ellerinizi yıkayın", "yemeklerden sonra ellerinizi yıkayın", "oyundan dönünce ellerinizi yıkayın.", "okuldan dönünce ellerinizi yıkayın.", "ellerinizi yıkayın" temalı kaç tane posterle, okuma parçasıyla, müdür nutkuyla, öğretmen tavsiyesiyle, prime time reklamlarıyla, şunuyla bunuyla karşılaştınız bir hatırlayın. bunlara ne kadar emek sarf edilmiş, ne kadara malolmuş filan bunları bi düşünün. buna rağmen evet, birçoklarında el yıkama alışkanlığı yoktu. şimdi ne oldu? bir domuz gribi her şeyi çözdü muaoyum.