resmini her yakışım da -hem de her seferinde- çıldırdılar.
ıslak saçlı kız çocuklarına rüzgarı yasakladılar sonra. baktılar ki, resmin yanmayacak. yapılacak tek şey kalmıştı, ıslak saçlı kızları ummana armağan etmek. ama yetmedi. sular yükseldi, saçları yandı o suyun içinde. inanır mısınız, o resmi yakamayan ateşte, ummanın içinde.