kimselere haber vermeden evinden ayrılmış,insanlara karşı duygu ve düşüncelerinde ciddi derecede soğumalar olmuş, hayatta bir çok şeye yarı yarıya küsmüş,kendini uzun yıllar bir dağ köyündeki hana hapsetmiş ressam strauch un anlatıldığı çetin bir thomas bernhard romanıdır.ressam strauchun shawarzdaki doktor olan erkek kardeşi asistanını avusturyanın kuzeyinde karlarla kaplı bir kasabadaki hana gönderir.asistan,ressam strauchu gözlemleyip,doktora mektup yazacaktır....
asistan valizini toplar hana gider ressamla tanışır.onun handaki insanlar hakkındaki tiksintisinden,çevrenin donla kaplı görüntüsüyle değişmiş fikirlerinden,tek başına yıllarca kaldığı odasına kadar her şeyini yakın takibe alır;sözde sıradan bir pansiyonerdir asistan.ressamla seviyeli fakat samimi bir dostlukları olur.uzun yürüyüşler, kişilik analizleri, pişmanlıklar, heykel sanatı, avusturya ülkesi,tıp vb konularda sohbetler edip, aylarca aynı handa kalırlar.
asistan görevini tamamlar tamamlamaz son mektupları gönderir;ertesi gün gazetede ressam strauch un kayıp haberi yayımlanır....
kitabın yol haritası böyledir,okur kendini her sayfada değişik bir düşünce ikliminde bulabilir.yazar, henry james ve blaise pascal dan yoğun biçimde etkilenmiştir.bu yönüyle de birkaç karakter tek bir karakterde yaniressam strauch da birleşir ki ressamın asistanla olan konuşmaları çok derinlere indirir okuru.gerçek bir zihin sondajı yaptırır.gözlerden ırak bir yaşam ve onun izinde bir asistan... ne zaman ki ressam deşifre olur kitap orada kapanır...