papa tarafından tam anlamıyla düşünülmeden söylenen sözlerdir. an azından kaba bir bakışla olaya eğildiğinde;salt bir tek taraf olduğu görülecektir. sözlerin bir kısmını alıntılıyorum:
''Papa, Kur'an'da 'din konusunda zorlama yoktur' ayetinin bulunduğuna da işaret etmekle birlikte, bunun Mekke döneminde inen bir ayet olduğunu hatırlatarak, Medine döneminden itibaren ise Hz. Muhammed ve Müslümanların dini yayma konusunda şiddeti bir yöntem olarak benimsedikleri iddiasında bulunmuştu.
Papa bu görüşü, 14. yüzyılda islam'a karşı Hıristiyanlığı savunma amacıyla kaleme alınmış bir eserden alıntı yaparak, dile getirmişti.
Papa, Bizans imparatoru ikinci Mihail Paleologos ile bir Farisi bilge arasındaki hayali diyaloğu konu ele alan eserde, imparatorun Müslüman muhatabına seslenerek, ''Muhammed'in yeni olarak ne getirdiğini bana göstersene! Bu konuda, inandığı dini, kılıçla yayma buyruğu türünden kötü ve insanlık dışı şeyler dışında hiçbir şey bulamazsın'' dediğini hatırlatmıştı.''
aslında düşünülen mantık iilk bakışta güzel bir mantık verilmeye çalışılan fikir. ''din ile zorun bağdaşmayacağı gerçekliği'' yani din kalp işdir ve zorla güzellik olmaz mantığı empoze edilmeye çalışılmakta buraya kadar tamam ama bundan sonraki örneklere baktığımızda bulanıklık burada başlıyor.. hz muhammed ve müslümanların şiddeti bir yöntem olarak benimsedikleri söz konusu ediliyor? şimdi öncelikle bu lafın tek taraflı olduğunu söylemiştim. ama papa öncelikle kendi içindeki bir tutuma bakış atması gerekir. yani; burada salt örnek gösterilen ve belirli durmlarda da suçluluğa yakınsar bir şekilde empoze edien olgu islamiyet içersinden örneklendirilmiş.[bununla birlikte örnek verilen kişi olan Mihail Paleologos'in in de sözlerinin çok fazla objektiflik taşıyamayacağını söylemeliyim çünkü:belirli bir dönemde osmanlı'ya esir düştüğünü ve aynı zamanda bir kuyruk acısı olduğu bir gerçeklik..]
ama biraz daha gerilere gittiğimizde. haçlı seferlerinin ve ispanyol fatihlerinin cortes the killer'in ve aynı zamanda afrika içerisinde medeniyete hizmet etmek ve allah'ın izni ve inayetiyle dinlerini yaymakta olan livingstone'lerin söz konusu edilmediği bir gerçeklik.
bunu yanında düşünülmede söylenmiş bir laf ve katı bir katolizm ile örülmüş bir yapı seziyorum bu papada..[zaten 78'den sonra da bu katı yapıda murat belge'nin dediği gibi derinden derine bir artış söz konusudur] çünkü söz atılan bir ok gibidir. döner dolanır bir tarafınıza saplanır. ve nitekim de saplandı.. çünkü somali'nin cumhurbaşkanı cihat ilan ediyor;bir başka islam ülkesinde kilise bombalanıyor.. ölenler hristiyanlar oluyor. bu da aklımızda bir soru işareti yaratıyor;birincin nokta: dediğim gibi.. papa konuştuğunu ya doğru düzgün ölçüp tartmıyor ya da papa'nın yanılabilirliği gerçeğini hala katolik dünyası farkedememiş! hz muhammed'in karikatürleri ve akabinde gerçekleşen olayların islam dünyası üzerinde yarattığı hassasiyet anlaşılan papaya ders olmamış. çünkü örneklerin ve söylenmesi gereken şeylerin özellikle söz konusu islam olduğunda daha ince ayarlı bir şekilde seçilmesi gerektiği, yaşanan olaylarca da ispatlanmıştır
bir diğer nokta müslüman ülkelerdeki insanların birçoğunun hala savaşmayı bilmemesi! tepkilerini nasıl vereceklerinin cahili olmaları! hala dönemi kılıç ile kın ile savaşlcak zaman olarak düşünmeleri.. artık kalem ve kağıta sarılmaları gerektiğini bilememleri. yani papanın düştüğü tarihi anakronizme islam dünyasının yöntem açısından düşmesi. bunun yanında bu radikal dinci grupların ve şişirilmiş din milliyetçiliği altında kalan müslüman insanların zihniyetlerini şekillendirmekteki sorunsal ister istemez tepkilerde insanları olağandışı şekilde etkilemektedir.
bunun yanında kendi içimizden de olmak üzere yorum yaparken özellikle kişilerin ne dendiği tam okunmalı yorumlar bundan sonra yapılmalıdır. bir anlık galeyan hoş sonuçlar doğurmuyor. ortalığı yıkan ve müslüman kitle üzeirndeki ön yargıyı arttıran yağma ve çapul hareketindee başka-tıpkı danimarka'da yaşandığı gib.