DMC'de yöneticilik yaparak izel-çelik-ercan üçlüsünün en başarısız adamıyken(müzik, şöhret anlamında) birden göklere çıkıverdi ercan saatçi. Bunun gerçekleşmesi süresince popstar gibi bir yarışmanın etkisi oldu tabii...Adeta bir piyango vurdu bu programla. Ki zaten bir zamanlar ekonomik krizden dolayı dışarı çıkamayıp herhangi bir eğlencesi olmayan toplumumun bağlanıp izlediği programdan çıkan bu zat-ı muhterem(!) bir anda popüleritesi yükselerek programın yapıldığı kanalda yönetici oluverdi.Daha sonra DMC'den ayrılarak kendi müzik şirketini kuruvermiş.Şimdilerde ise Hürriyet Gazetesi'nde yazarlık ve spor koordinatörlüğü yapıyormuş.
Kişiliğinde ve davranışlarında da bir ağırbaşlılık sezmiştim ilk başlarda, en azından benim fikrime göre oturttuğum kalıp buydu. Doğan Music Company'nin başarısı tartışılabilir, sahipleri hakkında da tartışabiliriz fakat Türkiye'deki bulunduğu sektörde durumu gerçekten tartışılamaz. Hürriyet Gazetesi için de aynısı geçerli...Siz eğer bu kadar saygın yerlerde, kamuya yönelik hizmetlerin yapıldığı yerlerde çalışıyorsanız dilinizin ve bilincinizin de buna yönelik olması gerekir. Burada ısrarla belirtmek isterim ki sorun "galatasaraya küfür etmiş, fenere(veya herhangi bir x takıma) etse çıtını çıkarmayacak!" değil. sorun ercan saatçi'nin kalitesinin bu kadar düşük olduğunu gözler önüne seren videoya rağmen ne kadar yüksek mercilerde çalışmasıdır. Saadece ercan saatçi'ye yüklenemeyiz tabii bulunudğu bu pozisyon için. O kadar çok ki bu kişiler bkz'ları alt alta versek sayfalar birbirine dolanır.