şu boka bok deme boklar duyarak ar eyler
boka bir zerresi düşse boku murdar eyler!
of, of, of!
of ki ne of!
tam ercan saatçi için söylenmiş bir beyt-i cuk!
beytin sahibi neyzen!
rahmetli ney üstadı neyzen tevfik.
hem tatlı tatlı üfler hem acı acı söylerdi neyzen
her hicvi bin nasihat,
her küfürlü beyti insan onurunu yaralamayan, dinleyeni okuyanı rahatsız etmeyen bilakis düşündüren derin bir hayat düsturu olurdu ama ne yazık ki alem de onu küfürbaz bilirdi!
şimdi küfürbazlar beyitle ders vermiyor, kendilerini rezil-i rüsva ediyorlar
ercan gibi
oysa neyzen, hakaretten uzak taşlamalarla hak eden gafilleri yerle bir ederdi.
o gitti meydan boş kaldı;
şimdi kendini müzisyen zanneden küfürbazlar spor yazarı,
kendini, gerçekten imparator zanneden ahlaksızlar hoca,
bir kısım spor yazarları da dip yalamaktan yalaka oldular!...
böylece gazeteci kıtlığına kıran girince,
ercan saatçi de benim ilk göz ağrım hürriyet gazetesi spor müdürü oldu!
türkiyede; kayınpeder-damat, efendi-mürid, sermaye-köle, irtikap-cehalet ele ele verince ehl-i namus medya da kenara itildi!
bütün mesele namusluları bulup göreve getirmek.
yoksa koskoca türiye bunların elinde kalacak!
pazar sabahı bunları yazmama sebep ercan saatçi ve metin özülkünün fbtvde yaptıkları programda galatasaraya hakaret etmeleri!
aslında kem söz sahibinindir deyip geçmek gerek ama
cevap vermek farz oldu!
o da bize nasip oldu
binlerce mail aldım. okuyucularımı mahzun bırakamazdım
fbtvde ercan;
-nasıl .iktik galatasarayı diye galiz küfrü adlı adınca, makamı iftiharla sallıyor ve de arsız çocuklar gibi etrafına, arkasına, sağa sola bakınarak pis pis de gülüyor!
karşısındaki bitin bulunduğu yiğit metin de şöyle cevaplıyor;
-a.ına koyduk galatasarayın!
ne denir ki bu ahlaksızlığa
neyzen doğru demiş;
şu iki boka bok deme,
boklar duyarsa utanır!
bunların bir zerresi boka düşse
bok bile kirlenir!
düşünün boktan daha pis ne olabilir ki dünyada!
başka bir deyişle de şöyle anlatıyormuş neyzen;
bok boku nerde bulurmuş?
kenefte!
mekan da önemli
--spoiler--