tamamen mantıktır efendim. şimdi bi ara ben de her insan evladı gibi şeytanın dürtüklemesiyle 'len ya allah yoksa' deyip kendimi gaza getirmek suretiyle günaha yöneliyordum ki bu sefer de ya varsa seçeneği geliyor, bedenimi yusuf yusuf titremesinin sarmasını takip eden süre içinde tövbeestagfurullahlarla beni allahsızlığa itekleyen şeytanı yanıbaşımdan defediyordum. sonra bir gece oturup karar verdim. dedim bu böyle olmaz. her an inanıp inanmama ikileminde harap etmeyim şu güzel bedenimi. oturdum düşündüm. bir düşündüm, iki düşündüm, üç düşündüm derken şu sonuca vardım. efendim şimdi; allah'a inanan ölüyor mu? evet ölüyor. inanmayan ölüyor mu? e o da bi güzel ölüyor. haaa, neymiş inanan da inanmayan da ölüyormuş. peki ölüm kaçınılmaz bir son ise neden inançsız öleyim? inançlı ölürsem ve de allah varsa onun cennetine gidip hurilerle meşk edebilmenin kapısı bana açılmış oluyor. ama öbür türlü, yani inançsız ölürsem elde edeceğim bir cennet olmayacak. cennet olmadığı gibi cehennemin sıcak kolları da beni sarıp sarmalayabilir. hülasa ölümnün kaçınılmaz olduğu bir dünya da inançlı ölmek daha cazip sanki. olur ya bi ihtimal cennet... diğer türlü din kitlelerin afyonu diyen karl amcaya inansak sonumuz nice olcak belli değil. cebinden çıkarıp iki huri vericek karl amca?