'Muhayyilemizin derinliklerinden çıkarıp, aşkımızın ateşinde kaynata kaynata saf bir cevher haline koyduğumuz ve en mükemmel kadın örneğine göre şekil verdiğimiz putun kendi istek ve iradesiyle gidip bir gorile teslim oluşu veya çamura batışı bize iki kat elem verir.Bir yandan içimizde bir yaradanın öbür yandan en kıymetli malı elinden alınmış bir insanın yürek acısını duyarız.
sonra içimizden bir ses 'Artık imkan kalmadı.'der. Bunun anlamı o dönüp bize gelse de artık hayatımızda ona hiçbir yer vermeyeceğiz demektir. Çünkü, artık o, bizim nazarımızda, temizlenmeyecek suretle kirlenmiştir. Temizlenmeyecek ölçüde çürümüştür, kokmuştur.'(s.115)