mahalle içlerinde sokak aralarında kurulmuş çağdaşlığımızın göstergesi pazarlardır...
yanıp şaşılıp bu pazarlardan herhangi birinin kurulduğu bir sokakta bir ikametgah veya işyeri edindi iseniz; vay halinize, geçmiş olsun...
bu mağdurların, düzenli bir psikolog gözetiminde olmalarını sağlayacak bir gelire sahip olmaları umulur... ancak sanılmaz... zaten olsa idi, o semt pazarının kurulduğu sokakta ev ya da işyeri kiralamak satınalmak zorunda kalınmaz idi...
çileniz sabahın beşinde başlayacak demektir... henüz kısılmamış gür sesleri ile birbirine çığıran topluluk tarafından güne neş'e içinde başlatılacağınızdan emin olabilirsiniz...
işsizliğin otomatik sigortası olarak görüldüğünden; el sürülemeyen bu pazarların; bir gün vergisini veren, çağdaş mekanlar olması umudu ile ölüp gideceğinizden ve o günü göremeyeceğinizden emin olabilirsiniz...
bu sokaklarda yanıp şaşılıp ikamet etmekte olan, motosdiklet dahil araç sahiplerinden bahsetmek dahi istemiyorum...
bu sokaklarda, çıkacak bir yangın veya ambulans ihtiyacının henüz haberlere manşet olacak kadar olmamış olmasını halini ve mağdurunu düşünmek bile istemiyorum...
sabahın 5 inde başlayan bu çileniz, gecenin 2 sinde; vatandaşa verdiği hizmetten mutlu mesut belediye arazöz ve kamyonları tarafından yapılacak temizliğin ardından sona erecektir...
nafile bu gece erken yatayım diye düşünmeyiniz...
aklıma geldi editi - iş bu pazar mağduru iseniz, sakın mağduriyet sonucu, bu pazarların esnafına babalanmayınız... babayı yersiniz...