Ayrıca 1923 Cumhuriyeti ni ikiye bölmek isteyen iç ve dış güçlerin de ittifak içinde bulundukları, çok kanıtlı bir gerçeğe dönüşüyor.
Cumhuriyetimizin laiklik ve bölünmezliğini tehdit eden güçlerin büyük çapta dış güçlere dayandıkları gün geçtikçe daha aşikâr ve çarpıcı biçimde görülüyor.
*
20 nci yüzyılın sonunda, oldukça güç kazanmış anti-laik güçler iktidardan uzaklaştırılmışlardı.
21 inci yüzyılın başında islamcı siyaset stratejik müttefikimiz ile anlaştıktan sonra büyük bir sandık desteğiyle iktidara gelebilmiştir.
Bunun yanı sıra Amerikan işgali altında bulunan Kuzey Irak ta üslenip yuvalanan bölücülük de dış desteklerine dayanıp epey mesafe alabilmiştir.
*
Ne yazık ki Cumhuriyet Bayramımızı yeteri kadar sevinçle, güvenle, gönül rahatlığıyla kutlayamıyoruz; Tevfik Fikret in ünlü Sis şiirindeki dizeleri yinelemekten kendimizi alamıyoruz:
Sarmış yine âfâkını bir dud-i muannid / Bir zulmet-i beyzâ ki peyâpey mütezâyid. 86 ncı yıldönümünde Atatürk ün Türkiye Cumhuriyeti, olmak ya da olmamak sorunuyla karşı karşıya gelmiştir.
Bu konuda kendi kendimizi bayram törenlerinin resmi havası içinde aldatmaya kalkmak, aymazlığın en büyüğü olacaktır.
*
Gerçekten de Türkiye Cumhuriyeti, neresinden bakarsanız bakın, tehlikenin ortasında bulunmakta; dış ve iç tehditlerin trafiğinde şaşkınlaşan politikacıların ellerinde sürüklenmekte; bağımsızlığını yitirmiş bir ülke manzarası sergilemektedir.
1915 olayları Batı ülkelerinin güdümlü siyasetleriyle güncelleştirilmiştir; terör Anadolu nun Güneydoğu haritasında somut bir tehdit unsuruna dönüşmüş, sınır dışından sarkan ve müttefikimiz sayılan Amerika yı da arkasına alan bir niteliğe bürünmüştür.
Laik Cumhuriyet bizzat iktidar tarafından yönetilen bir siyasetle rizikoya sürüklenmiştir.
Ekonomi tam bir borçlanma ve yüksek faiz batağında dışarıya bağlanmış; Türkiye Cumhuriyeti mali açıdan bağımsızlığını yitirmiştir.
Halk meydanlardadır, Türkiye ayaktadır; teröre karşı protestolar şehit cenazelerinde doruğa tırmanmakta, ellerindeki Türk bayraklarıyla toplanan ve yürüyen kitleler, Atatürk ün kurduğu Cumhuriyeti korumak içgüdüsünün itici gücünü dile getirmektedirler.
iç ve dış kimi güçlerin ikinci bir Sevr hayalinde Türkiye yi ortaklaşa kuşattıkları açık seçik ortadadır.
*
Cumhuriyetin 86 ncı yılı işte bu ahval ve şerait içinde kutlanıyor.
Akıl, denge, serinkanlılık, sağduyu ve güven duygusuna her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Bu nedenle Cumhuriyetimizin 86 ncı yılını kutlarken büyük bir sınav karşısında bulunduğumuzu vurgulamak zorundayız.
20 nci yüzyılın başında büyük bir sınav vererek laik Atatürk Cumhuriyeti ni kurabilen Türk ulusu, Atatürk e layık olabildiğini ve uygarlığa yakıştığını laik, demokratik ve bağımsız Cumhuriyetini savunmak ve korumakla ispatlayacaktır.