o gelecek dediğiniz zamanlar geldiğinde koskoca bir hassiktir çekeceğiniz kaygılardır.
geldiğiniz noktada yaşadığınız hayata, şehre, evinize, çevrenize hatta aynadaki görüntünüze bakıp, bu mudur lan? bunun için mi debelendim, bunun için mi vazgeçişler yaşadım sorgularını yaptıracak kaygılardır.
evet, hayat zor. hele bizimki gibi ülkelerde romantizme, hayalperestliğe yaşama şansı vermeyecek kadar zor.
evet, hayat zor. iki kere ikinin dört ettiği gibi önceliğiniz para kazanmak olmalı, geçiminizi sağlamalısınız, bir işiniz olmalı.
ama bu yaptığınız iş, yaşadığınız hayat eğer yirmili yaşlarınızda düşündüğünüz hayatla, kurduğunuz hayallerle ters orantıdaysa bok gibi mutsuz olacaksınız.
içinizden sadece tutkularının peşinden koşanlar mutlu olacak, başarılı olsalar da olmasalar da.
bazı şeyleri söylemek çok kolay. ama okuduğun bölümü beğenmiyor musun? vallahi siktir et, bırak okulu, yeniden gir sınava. işe her gün lanet ederek mi gidiyorsun? gitme, başka bir iş bul. açlıktan nefesin koksun üç kuruş para ile sürün ama sevdiğin işi yap.
size bir tüyo vereyim mi? ananız sizi bir daha doğurmayacak, tek bir şansınız var bu hayatı yaşamak için.
ve önünüzde iki yol var, ya sağlam adımlar atıp güvenli bir gelecek inşaa edeceksiniz ve o güven içinde mutsuzluktan boğulacaksınız ya da gerçekten ama gerçekten istediğiniz şeylerin peşinden koşacaksınız, ne kadar uçuk olsa da.