çok şişirilmiş bir film olduğunu iddaa edenlerin aksine, gerçek bir hikayeye dayandığı için, kesinlikle izlenmesi gereken bir suç, biyografi filmidir. çünkü ''public enemies'' adının altında çok da farklı anlamlar olduğu film izlendikten sonra anlaşılıyor. senaristler belli ki bir ironiyi saplamaya çalışmışlar filme, bu yönden çok iyi olmuş. john dillinger'ın halk düşmanı mı halk kahramanı mı olduğu film izleyince anlaşılmıyor eyvallah ama film izliyorsan bazı şeylere de filmi etüt ederek, yorumlayarak ulaşırsın. tabi bizim millet ''armut piş, ağzıma düş'' modunda gezdiği için film ne için yapılır, insana ne hissettirmeli konularına hiç girmez. kafa patlatmak istemiyorsan bir film için; o zaman git jackie chan filmlerini izle, orda herşey açık, kafan bulanmaz!!!
başrolde oynayan johnny depp ve christian bale bence kendilerinden beklenen performansı yeterince göstermiştir. filmde bu iki oyuncunun, film süresince yanlış hatırlamıyorsam 1 sahnede karşılaşmaları da filmin en ilginç tarafıdır ve benim açımdan bu yönüyle de iyi ki bu şekilde olmuş dedim çünkü diğer filmlerin aksine hababam başrol oyuncularının karşılaşması ve diyalog içerisinde olması da beni film izlerken sıkar. zaten mantıklı düşünürsek bu gerçek bir olayın aktarımı, pardon da dillinger ile purvis gerçek hayatta hırsız - polis oynarken kaç kez yüzyüze gelmişlerdir ki? tek bir sahnede diyaloğun geçmesi şahsen filmin ilginçliğini ve kalitesini belli etti bana. bence kulaklarınızı tıkayın eleştirilere. filmi kendiniz anlamaya çalışın tarafsız ve eleştirileri hiç dinlememiş bir şekilde.