Kadınlarım oldu benim. Kızlarım da oldu pekala. Bir yerden sonra bu ayrım da fark etmemeye başladı. ilk öpüştüğü kızla yatmış birinin itirafları işte.
Kadınlarım oldu benim. Nice nice sevdim. Çok çok da sevildim. Çünkü kendimi sevdirmeyi hep bildim. Hile mi yaptım? Ne münasebet, işim olmaz!
Kızlarım oldu benim. Onları da sevdim, ne yalan söyleyeyim. Akran kız çocuklarım...
Ama bütün bunlar olurken değişmeyen tek şey vardı:
Sevdiğim bütün kadınlar terk etti beni. Bu hiç değişmedi.
Peki bu durumda sevmediğim kadınlar da mı oldu yani? Ya da "az sevdiğim" diyelim. iyi de aşkın azı-çoğu olmaz ki.
Neyse, konuya dönersek...
Sevdiğim bütün kızlar terk etti beni. Kadınlar mıydı yoksa? Aman, neyse ne. Artık fark etmiyor işte, benden sonra.
Binlerce doğurttum, binlerce çoğalttım, binlerce ekledim, büyüttüm, süsledim ve kadın ettim.
Ve bütün bunlar olurken değişmeyen tek gerçek: Bütün sevdiklerim terk etti. Böyle daha sevimli oldu sanki cümle. Aynen kalsın.
Şimdi sen merak etmektesin bütün bunları ne diye anlattım ben. Aslında bütün bu okudukların bir giriş bölümünden ibaret. Cesaret toplamak için alkol alır gibi yazdığım satırlar.
Temel nokta ise şu: Sen de gitme n'olur!
Seni büyütmedim, seni çoğaltmadım. Başkaca ahlaksız şeyler yapmış olabiliriz ama inan her işimi kalbimle becerdim ben. Lütfen sen de gitme. Bari, en azından sen gitme. Üzülmekle kalmam yoksa.
Yalvarırım biraz daha izin al "o"ndan...