nickless cage

entry23 galeri
    7.
  1. kendisini tanımıyorum, hiç hem de. belki de bundan oylesine rahat okuyorum. yakaladığım yerler var, tutturamadığım yerler var, üzerlerimize oturmayan hayatlarımız var hepimizin ve kaçtığımız zamanlarımız. ve ne zaman kaçasım gelse; bu yazarı okuyorum.
    uyuşmak için belki, delirmediğime hala inanmak için.

    ah sevgili nickless cage..
    "Şehirden şehre fark eder mi yağmur" diyorsun, fikriyatımızı sorguluyorsun. ne zaman gorulmuş ki dünyaya düşen damla sayısının, gozden akandan fazla olduğu? işin gorunmeyen yanlarını seven insanlar olarak bizler, ne zaman bir gerçekle hayat buldurduk fikirlerimizi, düşlerimizi? hiçbir zaman, yok oyle bir zaman, olmaz ki. olamaz ki. tümü -laf kalabılığı- nedenini en iyi sen bilirsin.

    "tüm karaladıklarımda
    hep bir bitmemişlik tedirginliği
    ve
    varamayınca tümlere
    yarımlarda yatılı misafir çekingenliği..."
    ve ben melankolik tarafımın taciz edildiğini hissediyorum bu yazılanlarla.. mevsim saymacalar, bu şarkılar olmasa napardık? hatta bu şarkılar adam olmaz! demeler, kahveler, otobüsler, duraklar, hayatın her koşesinden izler ve bir o kadar da uzak kalan bir bakış senin ki.
    bazen bir şairin kırık dokuk yanı
    bazen geçen kuşa gülümsediğinin ayrıntısı..

    bu hüznü seven az kişi kaldık ve bu hüzün bizi olduruyor. - bir kitapta okumuştum boyle bir şeyi" -modern bir alışkanlıktı zaten olmek- ve bir gün belki bir filmde de izlerim. üstelik, her şeye rağmen yapılacak ne çok şey var değil mi?

    hep yazmasını dilerim.

    ol yuu niid izz laaavvv dımtırırırımm...
    1 ...