ülkemizin gerçeği budur. sadece teröre bulaşan dağdaki kürtlerin değil, teröre bulaşan ordunun ve devletin de etkin pişmanlık göstermesi gereken bir durumdur. bu ikisini birlikte düşünmeyenler gece mezarlığın yanındaki sığ sularda milliyetçi ıslıklar çalar ki, bu, kaçınılmaz süreci sadece zorlaştırır, uzatır, yeni ölümleri getirir kapımıza.
ayın arka yüzünü aydınlatan yazılarıyla beynimizin içine eden etyen mahçupyan, yine bizleri usul usul allak bullak etmiş durumda, son yazısıyla:
diyor ki: "Eğer devlet siyaseti mümkün kılsaydı Kürt meselesi şimdiye kadar çok daha barışçı bir mecraya girmiş ve bugünkü konjonktürle şu anda Türkiye bütünlüğünü yeniden sağlamış olurdu. Ne var ki siyasete izin verilmedi, çünkü bu devlet bizatihi siyaseti hiçbir zaman hazmetmedi, ondan hoşlanmadı, siyaseti ve dolayısıyla toplumu bir tehdit olarak algıladı. Aslında dağa çıkmış olan devletin kendisiydi... Şimdi geri dönen de PKK'lılar değil, devletin kendisi."