otogar melankolisi

entry10 galeri
    1.
  1. çağrışımlara bağlanabilmesi muhtemel melankolidir. mesele otogar'da değil bundan eminim... ışıklar, renkler, sesler... hiçbiri değil mesele. olay "gitmek" fiilinin soğukluğunda. insan, hayatı boyunca sürekli bir yerlerden gider, birilerinden gider, uzaklaşır. ve bu gitmelerin hemen hepsi kendi efkârında vuk'u bulur insanın.

    misal üniversite hayatımı düşünüyorum... okula her gidişimde aynı şarkılar çalıyordu fonda... sırası bile şaşmadan: sevda değil*, gidenlerin türküsü*... besleyip, doyurduğum efkârımdan kurtulmam gerektiğini ise kulağıma "smooth up in ya" diye bağıran marq torien hatırlatıyordu.

    eve dönüş yolunda da süreç benzer şekilde devam ediyordu. bir şehirden gidiliyordu, bir hayattan gidiliyordu yollar uzanıyor, uyku kaçırıyordu... oysa çok sevdiğim o şehre, istanbul'a gidiyordum ama gitmek kısmı hala efkâr ve melankoliyi gizliyordu koynunda.

    kısaca gitmek tarafından senaryosu yazılan, otogarların renkli ışıkları ve aceleci, bezgin konukları tarafından sahnelenen melankolidir... yaşatmayı bilmek mühim meseledir. ilk molada derin bir nefes çekmek gibi cigarandan...
    0 ...