siyaset, futbol, mühendislik vb. gibi durumlarda, genelde başı erkeklerin çekmesi, bu yüzden büyük bir yanılgıya düşülüp, bunun gaz kafalıları cinsiyet ayrımcılığına itmesi sonucu yanlış yargılanan ve eleştirilen kızlardır.
kafa, ilgi, beceri olduktan sonra kızlar siyasetten de konuşur, futboldan da anlar, mühendislik de okur. kadın-erkek eşitliği işte bu gibi durumlarda vardır. yoksa kadın/erkek eşit değildir. erkeğin de kadının da, üstün/eksik olduğu durumlar vardır; erkeklerin fiziksel olarak daha güçlü olması, kadınların daha pratik/detaycı düşünebilmesi vb... ama tutup da eşit davranılması gereken bu konularda, kişiler eşit değerlendirilmezken, bir de tutup da bir takım örneklerle genelleme, tümünü yargılama, ancak acizlerin başvuracağı bir yöntemdir. kadınların toplumdaki, ailesindeki rolü itibariyle biliminsanı olmaları, siyasete girmeleri zordur, fakat olmayacakları anlamına gelmez. sayıca az olmaları da onların bu işten anlamayacağı, bu işlere yatkın olmadıkları anlamına gelmez.
sonuç olarak; siyasetten konuşan kızlar, her ne kadar varlıkları reddedilse de, vardırlar, hele bir de kendilerini iyi yetiştirmiş, bu konuda bilgili olup da dilleri iki çift güzel laf edebiliyorsa, değerlidirler, genelde gaz kafalı, ayrımcı, kültürsüz kesim tarafından eleştiriye uğrarlar. ama bilirler ki bu, onların siyasetten anlamadıkları, kendilerini eleştirenlerin, kendilerinden daha çok bildiği anlamına gelmez.