şu çılgın kürtler

entry21 galeri
    4.
  1. zamane kürtlerimizin güzel özelliklerini anlatacak olan yarısı boş bir sayfadan ibaret kitabın kapak ismidir.

    teması, zaten şehir merkezlerinde diledikleri zaman aracın sinyallerini kullanma zorunluluğundan muaf taksici, kimisi diledikleri zaman 4'er 5'er tane daire satın alabilecek maaşa layık apartman görevlisi, kimisi diledikleri zaman istediğini dolu dolu ve gönülden, hiçbir marifetten ödün vermeden dövüp huzur bulan polis, kimi istediği zaman köylüsüyle iletişime geçmenin hemen akabinde parayı sadece şarkı söyleyerek kırabilen türkücü, kimi köylüsünden boş bir dükkan haberi aldığında tarlasını satıp şehirin göbeğinden kahvehaneye dönüştürülmek üzere dükkan satın alan kahve işletmecisi, kimisi 20 yıl süren fizibilitenin ardından yaptığı araştırmalar ve yıllar boyu beslediği girişimci ruhu vesilesiyle inşaat firması açıp yanında çalışması için köyünden 50 tane adam alıp şehre gelebilen şirket sahibi, kimi köyündekilere haber verip "yabancıya gitmesin hemşehrim" diyerekten aldığı vesait hattındaki tüm araçları olmasa da büyük kısmını yine hemşehrilerine teslim eden, kimisi soğanın cücüğü haline gelene kadar soyan belediye başkanı, kimisi ta anayasanın "değiştirilemez" maddelerinin artık değiştirilebileceği fikrinin daha makul olduğu fikrini ortaya koyabilecek yüze sahip olabilen ya da "eşitlik istiyoruz, ilkokullardaki andımız artık okunmamalı, bizim çocuklarımız bundan mükellef değil" zırvasıyla uzun yıllar memleketteki huzuru sağlayan ufak ayrıntı gibi görünen bir yüce olguyu ortadan kaldırmak gibi bir teşebbüste bulunabilecek güce sahip milletvekili, kimisi dillere destan geçmişe sahip, dünyayı yerinden oynatmış, birden fazla zorba ülkeye kök söktürmüş, sınırları içerisindeki herkesin hakkını korumuş ülkeye başbakan olabilen, kimisi sesi soluğu çıkmayan, sadece ismiyle varlık sürdürebilen bilen bir cumhurbaşkanı, kimisi yıllar boyu yeterli düzeyin biraz üzerinde de olsa hakkıyla hizmet veren bir çok türk kurumunu satmış olmasına rağmen hala bir zorunluluk ya da pişmanlıık duymayarak ziyan edilmiş milli servetlerimizin sadece gördüğümüz kısmıyla dahi rahatça dalga geçer gibi olmamış gibi davranabilen meçhul kişi, kimisi militan bandanalarıyla kahrolası yüzlerini gözlerine kadar değin sanki düşkünleri varmış gibi o nurdan ırak yüzlerini kapatıp ülkenin istedikleri zaman her yerinde ortaya çıkıp insanın ekmeğine vesile olan teknesine tecavüz edebilen, dükkanının camını çerçevesini indirip hesapta olay mahalline varan, normalde 5 tanesi 100 üniversite öğrencisini öldürene dek dövebilecek kapasiteye sahip olan polislere taş, molotof kokteyli, mümkün mertebe tekme-tokat atabilecek, jilet çekip kan içinde bırakabilecek, bulunduğu memleketin bayrağını yakıp belinde silahla gezebilecek kadar özgür varlık olmalarıdır. hala hangi özgürlüğün peşinde koştuklarına anlam verilemez, bir insan "özgürlük" diye bağırabiliyorsa o insan özgürdür, "demokrasiiiğ" diye bağırıp zarar veriyorsa o kafeste aç bırakılması gereken insan suretinde bir asalaktır. varlığı zarardır, yokluğu cennettir.
    4 ...