Eskiden Ahmet Uğurlu'nun bir programı vardı, yaşı yetenler hatırlayacaktır : Karşı şov. Pişman olur da bir gün bu programdan fırlamış gibi. Her şeye karşı, her şeye gıcık. Türk kızlarına, türk erkeklerine, hadise'ye, eurovisyon'a... Daha bir çok şeye O kadar karşı ve gıcık ki bir süre sonra ağzı bozuluyor. Rahat rahat sövüyor. Her şeye o kadar gıcık ki herkes onun herşeye gıcık olmasına gıcık oluyor. Ama yine de ilginçtir tüm bu anarşist ruhun altında Müge Anlı'yı da samimi bulabiliyor. Demek ki onu sevebilecek kadar fazlaca seyretmiş, demek ki gündüz evde takılan biri.
Tüm bu karşı çıkmalarının altında, türk erkeğine ve türk kızına giydirmelerinde dikkat çekme potansiyelinden ziyade toplumun dejenere olmuş yapısına karşı bir isyan var kanımca. Kendi insanını beğenmeyenlere gıcık mesela ama kendini beğendirme çabasında olmayan ya da bunu yaparken eline yüzüne bulaştıran kızlarımıza daha da gıcık.
Kendini daha sakin, dana dingin kelimelerle ifade edebilirse gayet anlaşılabilir bir kişilik. Ben hayvanlar konusundaki aşırı gibi gözüken hassasiyetini çok normal buluyorum mesela. Küfürleri biiiip'leyerek tüm söylediklerinin de arkasındayım. Böyle ilginç bir karakter vesselam.