Artık demir almak günü gelmişse zaman
Her dalga vurur sâhile bir başka cihan
Lâkin duyulur yankılı sesler son izan
Mehtap gibi yansır suya âfâkı fizândan
Meçhûle giden bir gemi kalkar bu liman.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sonsuzluğa dönmüş gibi her yön, hani sağ, sol?
Kayboldu zaman, nerde mekan? Orda zaman bol!
Besbelli gidersin buralardan ve rahat ol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Bin türlü firâk içre nihân, saklı, gizemli
Bir yolcu uğurlı bu rıhtımda, sitemli
Kayboldu ufuktan; kalanın sözleri gemli
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Bîçâre gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Ardında kalan mahşerin en son cemidir bu!
Rıhtımda sükûnetle geçen son demidir bu
Akşamki hayallerde sönen son şemidir bu.
Hicrânlı hayâtın ne de son mâtemidir bu.
Dünyâda sevilmiş ve seven nâfile bekler;
Bildim ki bu devrânda beşer sâf ile bekler
Bin derdine binlerce hüzün, gâile ekler
Gözyaşları kâr etmez, o bir zâfile bekler
Bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Öyleyse onun şüphesi yoktur hederinden
Öğrendi kaçış yok bu murassâ kaderinden
Pek çokları kahroldu giderken kederinden
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.