8.
-
[iki yakın(!) arkadaşıma..]
Bazen reddedildigini kabullenmek istemeyen bunyenin yanilgisi olabilir bu, kizin reddetmeyi becerememesinin sebeplerinden
bir tanesi de olabilir; lakin "tam reddetmemek" diye bir şey yoktur. Ama asil tanim bu olmayacakti.
Bu basligin asil tanimi su: nasil baslayip nasil bitirecegimi bilemeyecegim, icime o denli daral getiren baslik. Bu sozcük grubu beynimin
hangi bölgesinde nasıl bir şekilde çapalandıysa bu başlık aklıma ret cevabını dahi idrak edemeyecek gerizekalı erkekleri
getirir. Evet, gerizekali erkekler, hatta erkeklerim. evet onlar hayatimin parcasi, icimden, kafamdan, hatta hayatimda
bir turlu cikarmaya tenezzul edemedigim ahmak erkeklerimdir. Sayilari azdir, saplandilar mi seneler pesini birakmazlar
insanın. Filmlerdeki masum asiklara benzemezler, onlar birlikte gecirilen her dostane dakikayi kisisel hirslarina alet
ederler. bu alet etme durumu da, birlikte yediginiz ufak lokmalarin en azindan birinde, iki kadeh bir sey içerken, ya da
gidilen herhangi bir yerdeki anı huzurlu yaşayamamanıza sebebiyet verir. MSN'de dahi her dakika orada turuncu turuncu yanıp
sönerler.
Kibarca ertelemek, akabininde reddetmek gibi uzaklaşma belirtilerinden haberleri yokmuş gibi davranıp onları çok
kolay görmezden gelebilirler. Ve sen de kibar davranmaya devam edersin. Bu dört harfli hoş görünümlü sözcüğün buradaki
yerine ve tebessümüne dikkat edin: bu sözcükte zerre kadar asalet yoktur. Ne ugruna kibar, kimin uğruna..?! Hayatından
çalınan dakikaların yarattıgı boşluklarla ne yapacağını sanıyorsun; nereye çalacaksın onları alıp, bencil insanlara hayir
dememek ugruna? Kendini melek falan mi saniyorsun--tanrim ne şirin!
Elimde olsa onları öldürüp leşlerini yok ederdim.