bu ülkeden umut kesilen anlar

entry40 galeri
    25.
  1. kendini beğenmişlik ve kibir konusunda rakip tanımayan baykal gibi bir siyasetçiyi tv'de konuşurken insanı azıcık umutsuz kılabiliyor.

    ancak ilginç ve ironik olan bu siyasetçiyi izlerken bu durumun onu gittikçe daha da küçülttüğünü hissedip, insanın bu sefer umutlanmaya yönelmesi oluyor.

    şu an pkk'lilerin dönüşü üzerine konuşuyor ve savcıların onların ayağına götürülmesini eleştiriyor. kendisi sözde bir hukuk adamıdır ama hayatın her zaman hukukun önünde olduğunu unutuyor çünkü hukuk felsefesinden ve politik sağduyudan yoksundur. kağıt üzerindeki kanunların uygulanmasının peşindedir. neden pkk'liler tutuklanmamış?

    behey dar kafalı siyasetçi... çünkü 85 yıllık bir sorunun çözümü amaçlanmaktadır. kendinden önceki siyasetçilerin hukuk içindeki ve hukuk dışındaki, kanun içindeki ve kanun dışındaki sakat adımlarının günahlarını bu hükümete yüklemek insafsızlıktır. ülkemizin kanun devleti olmaktan hukuk devleti olmaya gidişini anlamamaktadır. dünyadaki bir çok diktatörlük de kanunlarla idare edilirdi ama onlar (saddam ırakı da, hitler almanyası da) hukuk devleti değillerdi. yakında değiştirilecek kanunların uygulanmasını ısrarla istemek, çözümsüzlüğün sürmesini, ölümlerin çoğalmasını istemek demektir.

    baykal insanların sevinmesine takmış kafayı... gelenler sanki zafer mi kazandı? diye soruyor. nereden biliyor onların zafer için sevindiğini? barış olacağı için, artık kimsenin dağlarda ölmek zorunda kalmayacağı için sevinmediklerini nereden biliyor? ayrıca olayda herkesin sevinme noktası bulması için çalışmaktır onun görevi. gelişmeleri yeni kışkırtmalara payanda yapmak, onu ancak kötü bir siyasetçi yapar. tarihte de bu yönüyle yer alacaktır zaten.

    türklerin de sevineceği noktalar yok mu?

    1. ölümler duracak.
    2. silahla, savaşla, şiddet ile çözüm olmayacağı anlaşılacak.
    3. barışın etki gücü yükselecek.
    4. bağımsız, marksist - leninist bir devlet kurup türkiye'den ayrılmayı ve tüm kürdistan'ı birleştirmek için yola çıkanların; bugün, türkiye içinde eşit haklara sahip bir vatandaşlık için gerekli olanlar listesiyle gelmesi, demokrasinin kazancı değil midir?
    5 1 trilyon doları bombalara, uçaklara, mayınlara, acılara, ölümlere, sürgünlere yatırmış bir ülke, artık ordusunu küçültebilecek, silahlanmasını azaltabilecek, insanına yatırım yapabilecek, ekonomiye yüklenebilecek konuma geliyor. bunun için deliler gibi sevinmek gerekmez mi?

    başkalarının sevincine üzülmek nasıl bir sosyal psikolojik bozukluğun sonucudur?
    kötü liderleri olduğu için türklerin sevnememesi insanı umutsuzlaştırıyor elbette. çünkü bilfiil açılımı başlatan başbakan da, cumhurbaşkanı da kendi vatandaşlarının tümüne sevinecek noktaları göstereceklerine, onlar da paniğe kapılıp sevinçleri sınırlamaya çağırıyorlar.

    bu toplum daha iyi liderleri hak ediyor. en umut kesilen anlar, bazen yeni umutların yeşerdiği o anlardır. öyle de olacak, oluyor zaten. önemli olan görmemek için gözünü kapatanların tek gözleriyle de aslında iyiye gidildiğini çaktırmadan izliyor olmalarıdır. isteyen ertuğrul özkök'ün bugünkü yazısına göz atabilir: http://www.hurriyet.com.t...asp?yazarid=10&gid=61
    bunlar için sevinemez miyiz?
    0 ...