Bahçeli ve Baykal fikir birliği etmişçesine haykırıyor. Açılım sözcüğünü telaffuz edenleri hainlikle suçluyorlar.
iftiralar atarak, şüphe uyandırarak hükümeti vatandaşın önünde zor durumda bırakmak istiyorlar.
Açılım ile ilgili kararları sanki AK Parti tek başına almış gibi durmadan fütursuzca saldırıyorlar.
Çok ağır eleştiriler yapıyorlar.
Büyük bir linç kampanyası MCHP ortaklığıyla sahneleniyor.
Medya bu filmi izleyicilere tekrar tekrar, büyük bir panik havası içerisinde sunuyor.
Bir gün Baykal ve Okay, diğer gün Bahçeli ve Vural, bir başka gün Osman Paşa ve diğer emekli paşalar sahne alıyor.
"Bölünüyoruz, yıkılıyoruz, yok oluyoruz, bitiyoruz, ölüyoruz" gibi bir sürü hamasi nutuklar!
Suçlu kim?
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve hükümet
Tam bu aşamada Başbuğ'un yaptığı açıklamalar filmin kopmasına sahnelenen oyunun inkıtaya uğramasına sebep oldu.
Ne diyor Başbuğ:
1. "Açılımı destekliyoruz!"
2."Bölünecek miyiz?" diye tedirginlik oluşuyor. "Komutanım ne oluyor?" diye soruluyor. "Ciddiye almayın."
Yani bölünmüyoruz. Her şey kontrol altında.
3. Açık oturumları dinlemeyin, seyretmeyin şu televizyonları!
4. Affa takılmayın. Başbakan, içişleri Bakanı da söyledi. işte TCK 221 (etkin pişmanlık) kapsamında teslim olanlar, salıverilenler var. Son üç yılda 870 terörist teslim olmuş. Az diyebilirsiniz. Ama önemsiz de değil.
Başbuğ'un söylediklerine bir de farklı pencereden bakalım.
Başbuğ aslında şunları mı demek istiyor:
1. Bahçeli'yi ve yanındaki felaket çığırtkanlarını dinlemeyin, ciddiye almayın.
2. Baykal'ı ve adamlarını dinlemeyin, ciddiye almayın.
3. Osman Paşa'yı ve diğer emekli paşaları dinlemeyin, ciddiye almayın.
4. CHP ve MHP'nin değirmenine su taşımak için her türlü karalamayı, yönlendirmeyi yapan medyayı takip etmeyin, ciddiye almayın.
5. Bizi ve hükümeti takip edin.
6. Bu girişim bir devlet politikasıdır.
7. Terörle mücadelenin "sihirli formülü" yoktur.
8. "Tıpış tıpış gelecekler" diye bir şey olmaz.
9. Terörü hemen sıfırlamak mümkün değil.
10. Bir kısmı örgütten kopsa, bu terörle mücadelemizi çok ciddi etkiler.
