bir delinin istifra defteri

entry7 galeri
    5.
  1. bir delinin gözlemleri sonucu elde ettiği verileri sistematik bir şekilde not ettiği defter... değildir elbette. en nihayetinde adam da bir deli. hakkaten kusmuştur defterin üstüne. yani en azından ben öyle yaptım.

    en baştan söyleyeyim yukarıdaki bir tanımdır. olayı farklı bir bakış açısıyla ele aldım. "nedir"i değil "ne değildir"i inceledim, sık dokudum.

    toplum içinde kendini kamufle etme yeteneğine sahip bir deli olarak sık sık tebdili kıyafet sokaklarda gezerim. deli gömleğimin üstüne papyonumu takar, deri motorcu ceketimi giyer ayağıma da topuklu bir ayakkabı geçirir kimliğimi gizlerim. fakat bazen bu şekil gezerken kendimi çok çıplak hissederim. zira pantolon giymeyi unutmuşumdur. iç çamaşırı zaten kullanmıyorum bebeğim. her ne ise, işte bu şekilde halkın arasına inip onları gözlemlerim. emin olun sizin bize güldüğünüz kadar biz de sizlere gülüyoruz dostlarım gözlemlerimiz esnasında.

    -çeptır van(van bölümü)

    halkın arasına fiilen karışmadan önce kahvaltı esnasında televizyon vasıtasıyla bir ön inceleme yapayım istedim. akşamdan kalmış lahmacunumla beraber kahvemi yudumlarken müge anlı adlı zatın programına rast geldim. tartıştıkları konu beni cezbetti. diyorlar ki van'da bir evde kimliği belirlenemeyen bir şey eşyaları delip parçalarmış, tavana koyulan yumurtaları kırarmış, ahırdaki hayvanlardan birini kesip sucuk yaparmış, sonra da sucuklu yumurtasını bir güzel mideye indirirmiş. yok, son kısımlarını uydurdum tabi. peynirli omlet yaparmış. sucukla kim uğraşacak değil mi?

    neyse, bırakalım şimdi sucuğu, salamı, sosisi, pastırmayı, jambonu, antrikotu, trençkotu da konuya girelim. çünkü ciddi bir durum söz konusu. van halkı daha van gölü canavarı'nın şokunu atlatamamışken bir de koltuk deşen cek'le karşı karşıya kaldı. düşünün lan sabah kalkıp bir bakıyorsun evindeki koltuklar delik teşik. üzerindeki tişört parçalanmış. korkutucu bir durum söz konusu. bizim evde yaptığımda bizimkiler çok korkmuştu ordan biliyorum. hehe, komikti ama. tabi ben şöhret seven bir insan olmadığımdan olayı medyaya yansıtmadım.

    programa bir de kelli felli profesörler çıkarmışlar ki aralarında avukat da gördüm. işte ben o noktadan sonra izlemeyi bıraktım. avukat ne diyebilir ki dostlar bu durum kardışısında?

    -öncelikle müvekkilim olan koltuğun bu olayda maddi ve manevi anlamda büyük zarar gördüğünü söylemek isterim.
    +adli tıptan konuyla alakalı raporunuz var mı?
    -benim deli raporu var. o olur mu?

    -çeptır seven(sevenler ve sevilenler bölümü)

    baktım ki kutudaki millet benden deli hemen kendimi akıllı insan bulabileceğim bir yere attım: üniversiteye. tabii ki üniversiteye girebiliyorum dostum. her güvenlikçi biraz deli değil midir? beni görünce değneklerini saklayıp içeri alıyorlar. temiz çocuklar hepsi.

    okulun içinde azıcık gezindikten sonra kendimi bir sınıfa attım. herkesi selamladım tek tek. büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öptüm. ama ben öptüm mü dilli milli öperim. gözleri çıktı zavallıların. hehe, yazık oldu. büyük balık küçük balığı yalar usta, yanlış mıyım?

    sınıfta boş sıralardan birine oturup etrafa bakındım. beklediğim mevzu hemen bir sıra arkamda çıktı. dinle bak. şimdi bir oğlan tek başına oturuyor sırada. oğlan dediysem öyle oğlan değil lan, erkek yani. yanına bir kız yanaştı. dilerseniz diyalogla göstereyim durumu. eeekşıın:

    -ateşiniz var mı?(ateş istediği yer sınıfın içi. la kızım başka bahane bulamadın mı? dumansız hava sahasındayız)
    +tabi, bir saniye.
    -derse kaç dakika var ki? acaba içsem mi?
    *derse girdik şu anda. ama isterseniz için. hoca geç gelir.(haha ben de çıktım. abiii, hangi kanal?)
    -hıııı,(sallamadı beni haspam) yanına oturabilir miyim?(tabii ki bana değil, arkadakine soruyor)
    +tabi, geçin.(gayet isteksizce söyledi sanki bunu)

    sonra ben arka sıraya kulak kabarttım. kız sürekli muhabbet açmaya çalışıyor çocuk da neye uğradığını şaşırdığı için kısaca cevaplamakla yetiniyor. kızın amacının ne olduğu o kadar aşikar ki... bir erkeğe böyle yaklaşılmaz ama sayın bayanlar. en abazanı bile "noluyoz alüminyum" der. baktım çocuk oyunu kendi yarı sahasında kabullenmiş. sürekli gelen atakları savuşturmakla uğraşıyor. kızsa tüm hatlarıyla yükleniyor. sürekli ileride basıyor. halbuki yapması gereken orta sahada dengeyi kurup rakibin hamlesine hamleyle karşılık vermek. futbol önemli şey bayanlar. öğrenin, böyle hatalara düşmeyin.

    ben bu durum karşısında kopmamak için kendimi zor tuttum o gün. ertesi gün çocuk "hacı yanıma gelsene" dediğinde de daha güçlü bir yarılmanın eşiğinden döndüm. geçmedim tabi yanına. kıza göre ilişkideki kara kedi durumuna düşüp kızı başıma bela alır mıyım hacı? en kötü olanı da kızın erkeği başka bir erkekten kıskanıyor olması olacaktı. aman aman...

    -çeptır bilmem kaç(bir şey bulamadım lan buraya, çok utanıyorum)

    okul da bitince hastane koğuşuma geri döndüm. bir günümü daha sosyolojik amaçlara adamıştım. okuldaki günüm de eski yılları hatırlatmıştı. ilköğretim günlerimi... okuldan eve gelen ilk mesajı hatırladım:

    sayın veli;
    oğlun deli. bu yıl da sınıfta kalacak belli. alın şunu okuldan yoksa kayacam analı bacılı bundan kelli.

    güzel yıllardı be.

    televizyonu açtım tekrar. ölüler, diriler, deliler her taraftaydı. dünya barışı isteyecektim tanrıdan. "yıldız kaydı mı?" diye sordum arkadaşa "yok bu video kaydı" dedi. "o da olur" dedim ve bir dilek tuttum. fakat bırakmayı unuttum. gerçekleşir mi ki acep? hem sadece benim dileğimle olmaz, herkes dünya barışı için elinden geleni yapsın lütfen. özellikle iskoçlardan eteklerindeki taşları dökmelerini istiyorum. hehehehehe...

    bu istifra defterinin de istifra edilmemiş tüm kısımları doldu. diğer sayfalar kullanılmaz halde. kahvaltıda yediğim akşamdan kalmış lahmacun dokundu herhalde. hadi ben kaçar, okuyan olduysa selam ederim. okuyanlar bana bir haber etsin, sizin için istifra edilmemiş bir sayfa sakladım, orada isimleriniz ölümsüzleşecek. yok lan pardon, o da tuvalet kağıdıymış. şansınıza küsün artık. gidiyorum bütün aşklar yüreğimde, gidiyorum kokun hala üzerimde...

    -çeptır 31

    lan, bu kısım bana özel. gidin hadi artık.
    5 ...