Ilık Ilık Soluyorum bu gece,
Kısmi felç odanın bir yarısı
Kendimi göremiyorum ve kendime dokunup
Teyid ediyorum
Varmıyım yokmuyum diye...
Kaç metrekare bilmiyorum
Bütün duvarlar üzerime serili
Haykırıyor serzenişlerim ya
Bir sitem değil
Esasen bir temenni
Tıpkı
iyi diyelim iyi Olalım gibi...
Havalandırmalı biraz
Pencereyi Açmalı
Açabilirmiyim ki..
Her aşağı bakışımda
Tutunamayıp,
Düşüşlerim hayali bir gerçek gibi..
Fonda alakasız bir parça
Değiştirmeye gücüm yok da..
Hoş, her tıkırtı hüzünlü bir melodi
Zaten şarkılar da anlamını yitirdi,
Artık nakarat yok dudaklarımda..
Arada arkama bakıyorum
Geçmişime bakar gibi,
Yaşamadığım yarınımın Bugün olan
Geçmişi...
Zaman nasıl birşey çözemiyorum
Daha dün gibiydi
Gelişi heycanla beklenen
Şimdi...
Gidişe hazırlanan
Lakin..
An itibari ile,
Çabaya giremeyecek kadar yorgun biri...
incinen bir hayalin yollarında yürürken,
Hangi dağda kaldığınızı bilmezsiniz...
Hangi çölün tenhasına düştüğünüzü..
Ruhunuzda yankılanıp durur,
Ebedi dostunu arayan bir su sesi...
Sonra,
Bakarsınız içinize sadece hüzün kalmıştır
Yaşamdan size geriye...
Yaşam?
Kimi sevdiğiniz, kimi incittiğinizdir.
Kimi mutlu, kimi mutsuz ettiğinizdir.
Sizin olanları koruyabilme ya da mahvedebilmenizdir.
Dostluklarınızdır.
Neyi söylediğiniz ve neyi kastettiğinizdir.
Hangi önemli hüküm ve kararları verdiğiniz ve de niçin verdiğinizdir.
içinizde sevgiyi taşımak,
Büyütmek ve dağıtmaktır.
Yalnız başınıza asla gerçekleştiremeyeceğiniz bir şeyi yapmak,
Hayatınızı, başka insanların kalbine dokundurabilmektir.