köy kitapları toplayan ciltçi tahir sami beyin hayatının anlatıldığı mustafa kutlu kitabı. [lan mal kitabın adı zaten tahir sami bey dediğinizi duyuyorum rahat olun sabredin çaylarınızı alın]. kitabın adına mustafa kutlu hangi düşünceyle özel hayatı'nı ekledi bunu kendisine sormak isterim. zira, köy kitapları toplayan, bir köy dergisi çıkartan, devletin unuttuğu bir dairede eski gazeteleri kesip istif eden bir adamın modern algıda hiç de özel bir hayatı yoktur. Ya da böyle bir adamın tam da bu nedenle özel bir hayatı vardır. burayı bilemedim işte.
kitapta beni üzen bir cümle var: "kitapsever mücerret bekar kalmalıdır".okuduğum da bir gözüm kitaplara takıldı. [anlayacağınız üzere hala bekarım ]
tahir sami beye karşı acımasız davranmış mustafa kutlu. iki kırılma noktasında sanki olumlu şeyler olacakmış gibi sevinip hayal kırıklığına uğradım. biri kapalıçarşıda güzeller güzeli katrin hanımı gördüğünde. aha diyorsun tahir sami bey burayı devralacak ama olmuyor. ikincisi kitaplarını bağışlamak için üniversitelere, bakanlıklara kütüphanelere başvurduğunda. kimi zaman özel hayatıyla oynadığı tahir sami beyi adına kurulacak bir kütüphane ile ödüllendirecek mustafa kutlu. ama olmuyor. kim ne derse desin böyle bir adam öyle bir sonu haketmiyor bence.
güzel kitap ama tahir sami bey in özel hayatı. hele benim gibi mustafa kutlu'yu yeni okumaya başlayanlar için.