şimdi biraz dikkatli bakınca kennet anderson'un fenerbahçe'ye gelmeden önce oynadığı dünya kupası maçlarını izlemek gerekir, avrupa futbolunda belli bir standartı her zaman korumuş isveç için ne kadar önemli bir futbolcu olduğunu görmek gerekir. washington'un fenerbahçe'den ayrıldıktan sonra japonya'da kaç kere gol kralı olduğunu düşünmek gerekir. fenerbahçe'ye gelen kostadinov'un 90'lı yıllarda bulgar futbolunun en büyük bir kaç yıldızından biri olduğunu bilmek gerekir (o dönem bulgaristan'ın ne kadar iyi olduğunu unutmadan tabi,) sonra ukrayna futbolunun yetiştirdiği en büyük iki yıldızından birinin shevchenko, diğerinin de martin rebrov olduğunu unutmamak gerekir. bu böyle daha gider tabi.. yani demek istediğim biraz bilgisizlik ile açılmış bir başlık gibi durmaktadır. türkiye'nin büyük takımlarında çok fazla ikinci hatta üçüncü sınıf futbolcular oynamıştır. ama bu isimleri bu şekilde harcamak futbol bilgisi konusunda şüpheler uyandırmaktadır.
adettendir bende not düşeyim ben çok sıkı bir galatasaray taraftarıyım. ama öncelikle futbol seyircisiyim. o yüzden rakibin getirdiği oyunculara bok atmak yerine onları izlemenin tadını çıkarmak daha güzel olacaktır.
fenerbahçe'nin bir anelka'yı getirmesi, galatasaray'ın hagi'yi, popescu'yu, taffarel'i getirmesi, beşiktaş'ın ricardinho'yu getirmesi, gençlerbirliği'nin babangida'yı getirmesi, ankaragücü'nün vassel'i getirmesi gibi olaylar bir bok atma yarışından çok bu oyuncuları izlemenin tadını çıkarmayı gerektirir.
