türk: es. tr. tur/tür (döl, türeme, üreme, doğma bildiren kök)den tür-e-k-türek/türk...
kök anlamı: türeyen, varolan, yaratılan, ortaya çıkan, üreyen, ürün, döl. anlam genişlemesiyle belli bir topluluğun adı, türk...
fars. turk(sevgili, türk), türk-i çin(güneş, iran'da güneş çin ülkesi yönünde doğudan çıktığı için, türk-i çin/çin güzeli), türk-i felek (merih yıldızı), türk-i rus'taiyan(sarmısak), türk-i hisari(güneş,ay), türk-i nimruz(güneş) kavramlarından türk sözcüğünün kök anlamı (iran dilinde) seziliyor, gök varlıklarını yansıtan bu anlamlar doğuş eylemiyle bağlantılı(güneşin, ayın yıldızın doğuşu ile)
türk(süre, vakit içeren bir sözcük, türk kuyaş ödi/gün ortası, türk üzüm ödi/üzümün olgunluk dönemi, türk yiğit/gençlik, güçlülük dönemi...
türkek-türgek/bohça, türkeklemek/dürülmek, bohçaya sarılmak, türkün/oymakların, yakınların toplandıkları yer, türkünlenmek/kendini bir yerden sayıp oraya yerleşmek... bu örneklerde türk sözcüğünün derlenme, toplanma, bir yerde yerleşme anlamlarını içeren bir kökten kaynaklandığı anlaşılıyor.
tür kökü değişmiyor ancak aldığı "k" ile öteki eklerle sürekli anlam genişlemesi olayı.
uygur ağzında türk/ güç, erk türklüg/ güçlü erkli tür kökünden genişlemekte. bir yandan topluluk olan türk adı, bir yandan eş kökenli türevler.
böylece türk sözcüğünden biri erk, güç; diğeri güzellik olmak üzere iki anlam birleşmekte, ikisi de türemek eylemiyle; tür, tör köküyle bağlantılı. türk sözcüğü, bir topluluk adı olarak m.s 6. yüzyıldan bu yana yazılı biçimde geçmektedir.
kaynak: türk dilinin etimoloji sözlüğü-ismet zeki eyuboğlu