perşembenin gelişi çarşambadan belli olduğu için, ne kadar öfkelendirse de şaşırtmayan durum. az bile lan! sişzde bu duyarsız duruş varken; gelip hayatınıza yerleşip evinizden, barkınızdan, avradınızdan etmeyen pekakalıyı ben skim!
adamlar sadece birilerinin kıçını yalayarak mı geldiler bu iktidara zannetmiştiniz? bakın ne vaatler verdiler, neler yaptılar, bu ülkeyi tehlikeye sokar dedikçe, gereksiz bir hassasiyetle donatılı siyasi duruş zannettiniz. adamları sevin sevmeyin ki ben de sevmiyorum ama; sağdan bahçeli, soldan baykal paraladı kendilerini, tınmadınız anlattıklarını duymadınız. iktidarın kaymağından bir lokma da ben yallanır mıyım diye takla da takla. alın işte...
yahu bak bu, bu olunca, bu olur diyenleri susturmak, sindirmek için munakoduğumun zurnaları ötüp durmuştu. "particilik yapıyorsunuz, akepe yenilik getirecek, özgürlük getirecek vesair." ne oldu? getirdi işte özgürlüğü! kim abartıyormuş? daha durun bu bişey değil, neler göreceksiniz neler... inşallah o bitli dağ itlerinden biri, birinizin evine girer, karınızın başına silahı dayar, üstünde yakalarsınız. birinizi patlattığı banka şubesinde denk getirir. ne bileyim, biri bebenize kış der desem yine dilim varmaz o kadar, onlar kadar bebek katili hayvanlaşamadık.
neden zorunuza gitti sade akepe şakşakçısı vatndaş? dün biz çığırırken aman siyaset yapmayın deniyordu. bakın siyasetle ilgilenmediniz durum nerelere vardı gördünüz mü? ee bizle birlikte sizin de birinize girecek bişeyler öyle yağma yok beyler...
şimdi bakalım; sözlük bölücüleri mutlu. kına yetiştiremiyoruz. mütemadiyen göbek atıyorlar. kıvırn çocuklar yandan. *
