medya kralı

entry723 galeri video1
    31.
  1. Öncelikle lafa şöyle başlayayım. hahh işte aradığımız ve beklediğimiz buydu okan. senin avazının çıktığı kadar bağıran, arkadandaki azgın kalabalığı kontrol altında tutayum derken programı unutan, telefondaki her hatuna laf koyma zorunluluğu hisseden ve saat 2'ye kadar reytinglerde tavan yapmalıyım diye gelen osuruktan kendine kontejan bulmuş konuğunun üzerine oynayan adam gitmiş yerine her şeyi oluruna bırakmış ve birşeyleri yapmak zorunda hissetmeyen adam yerine gelmiş. Bu durum aslında bizleri programı daha rahat ve stres olmadan seyretmemizi sağladı doğrusu. Bu yüzden programa daha fazla odaklanabildik.

    Sanki pazar gecesinin insan dogası üzerindeki o malum dinginliği ve ağırlığı direk programa yansımıştı. Evet programa gelirsek. Bu ilk "medya arkası"nın kendisi zaga'dan başlayıp "televizyon maKinası" ve "mAKina"da 5-10 dakika değinerek (format gereği) geçmek zorunda kaldığı bölümü bir geceye aktarıp programlaşması fikriyle doğmuş olup çok güzel hareket olarak değerlendirebiliriz. Lakin bu ilk programın en büyük 2 yanlışı vardı..

    Birincisi Yekta Kopan gibi usturuplu adamın gelmesiyl birlikte daha güzel bir karşılama falan beklerken nedenini hiç mi hiç anlamadığım (kesin aralarında ntv günlerinden bir husumet olduğunu düşünüyorum)şekilde burcu esmersoy'a gereksiz bir şekilde bodoslama laf koymaya çalışması ve bundan daha kötü olarak da yekta kopan'ı yanına almak istemesiydi.Yekta Kopan'da okan'ı oynuna gelmeyerek yaz döneminde birlikte çalıştığı iş arkadaşını en kalite şekilde savunarak okan'a gereken karşılığı vermiş olması güzeldi.

    ikinci en büyük hata olarak da o amerikan özentili, medyada reha muhtar'ın finosu olarak kendine yer bulmuş ve daha sonra tırnağı bile olamayacak medyanın emektarlarına belaltı vurarak bir yerlere gelmeye çalışan, kendini bir bok sanan, elitist olduğunu kullandığı "varoş" tabiriyle göstermeye çalışıp kaşına götüne bulaştırmış, moderniteyi madonna'Nın ya da shakira'nın götünü - zencinin sikini görmekten ibaret olduğunu sanan o ağzı burnu kaymış şekilde türkçe'nin içine eden Orayyy Eğin'i çağırmasıydı.. Okan bununla yetinmeyip iki de bir oray'ı övmesi okan'ın gözümüzdeki çizgisinin bozulduğunun apaçık göstergesiydi. Hele ki bu yanlışını stüdyodaki sağlam üniversite öğrencilerine bu adamı neden okumuyorsunuz diye (kendince) ayar çekmeye çalışmasıyla gerçekten yerin dibine geçmiştir.

    Kardeşim herkes bu adamı okumak zorunda mıdır? Engin, kültürlü bir üniversite öğrencisinin testi oray eğin okumak mıdır? Ya da her neyse onu geçtim. OkAN'ın hele hele "cumhuriyet mitingleri"ne katılan bir kemalist-bürokratik ideolojiden baktığı siyaset penceresinin ürünü olan Ertuğrul Özkök ve Oktay Ekşi'yi okumanın Türkiye gerçeklerini takip etmek olarak yorumlaması hakkında zaten fazla bir şey söyleyemiyorum. O stüdyodaki öğrencilerin o isimleri okumayorum deseydi hala bazı şeylerin değişmediğini anlardım ki ama kimse o öve öve bitiremediği isimleri okumayıp ek de önemsemediğini görünce işte bu artık bazı şeyler değişiyor dedim içimden ve çok sevindim. Lakin bunu okan'ın ya da medya'nın ajdar'ı oray'ın anlamasını zaten beklemiyordum. Ses çıkartıp ekranları karşısındaki bizlerin sesi olan Erdem kardeşimizin anlatmak istediklerini gerçekten çok iyi anladım. Ancak okan o çocuğun dediklerini ağzına tıkamayı çok iyi becerdiği için onu tam olara konuşturmasa da bizler o elemanın ne demek istediğini anladık. Tabi birbirlerinden farklı dğnya görüşlerine sahip ahmet'leri okumanın geniş perspektife sahip olduğunu anladığımız elemanları bir tek o masadaki okan'ın da haklı tabiriyle "elitist" tayfa anlamadı. Bu onların gerçekten bariz ayıbıydı. O küçük durum bile bazılarının geçekten "fil dişi kuleleri"nde yaşayıp muhalif sesleri duymazdan gelmeye çalıştığının da en güzel küçük bir tezahürüydü.

    Bu "medya kralı" bence yıllardır izleyip orada ne işi var dediğimiz "Hakkı Devrim"in her hafta hac-trick yapacağı program olacaktır bence. Bu haftaki performansının tavan yapması karşısında ezik oray'ın olması olarak değerlendirsek te ilerleyen haftalarda başta bülent ersoy'dan giydirmekle başlayıp sağlam yardırmalara devam edeceğinin sinyallerini alıyor gibiyim. Hele oray'a "sen amuda kalkarak dünyaya bakıyorsun" geçirmesi televizyon tarihinde mustafa topaloğlu'nun tayfun dediği "muhabbetin ağzına sıçtı" geçirmesinden daha usturuplu ve daha cuk şeklinde oturanıydı bence.

    Ayrıca o her şey, çok bildiğini iddia eden, geçen hafta Paris'te olduğunu öğrendiğimiz, medya ikoncanı , gazeteci yarması, yazarımsı mahlukatın her şeyi çok rahat sorduğunu, çanak soru sormadığını söylemesinin üzerine hülya avşar'a sorduğu "berlin in berlin"deki masturbasyon sahnesi hakkındaki soru hakkında gerile gerile konuşmasının ardından içimden, hadi amuna koyyum sorsaydın ya hülya avşar'a "yatakta tanju mu daha iyiydi yoksa kaya mı?" şeklinde soru sorsaydın ya o zaman. Ya boş geyiklerle kendinin soru sorma tarzı olduğunu iddia etmesine okan'ın da büyük gazeteci (!) gazıyla hem çok güldüğüm hem de okan'a abi ne diyorsun sen ya diye iç geçirdiğim program olmuştur. Programa bir gün önce alkolik şekilde bağlanmış deniz arman tekrar katılsa bile okan'ın oray hakkında dediklerini söylemezdi yemin ediyorum. Okan ya çok bağlanmış bu oray'a ya da bizlerin gözünden düşmek için mücadele veriyor.

    Her neyse işte çok sağlam bir program oldu. TArtışıldı, dinlendi vs. vs. iste zaga'nın ve makina'nın istediği program buydu okna yıllardır. Sen stüdyo yapcam diye, rayting alcam diye mehtap'ları,salim'leri,ismail yk'ları, esra-ceyda kardeşleri çağırana kadar bu şekilde progra yapmaya çalışsaydın bu kadar zaman sıkılmadan izlemiş ve beğenmiş olacaktık seni.

    Umarım bu programın içeriği hep böyle devam eder. Böyle olursa Cumartesi akşamları televizyonu açmak yerine sadece pazarları okan'ı izleyeceğim.
    2 ...