medya kralı

entry723 galeri video1
    27.
  1. körler ve sağırların birbirlerini ağırladığı program.

    an itibariyle kültür yozlaşmasına dikkat çekerek kendi entellektüelliklerini su yüzüne çıkarma hevesindeki bir kaç adamın oyun bahçesine dönmüştür.

    hürriyet gazetesinden yazar isimleri sayıp, bunların oradaki seyirci tayfası tarafından okunmamasından hareketle genelleme yapmanın bile haddini aşarak işi 'kimse gazete okumuyor' , 'herkes ne kadar da cühela' seviyesine getiren bir seviyesizlik içindedir.

    bir kere bahsettikleri gazete hürriyet, bahsettikleri yazarlar ise ertuğrul özkökve oktay ekşi dir.
    bu zatlardan büyük yazarlar olarak bahsedlmektedir ki bu göreceli bir kavramdır. ne bir kişinin ne de bir kitlenin okuma alışkanlığı yazar isimleri veya gazete ile değerlendirilemezdir.

    sonuçta hürriyet gazetesi işine geldiğinde muhalif, işine gelmediğinde ise hükümet yardakçısı bir basın yayın kurumunun yazılı basındaki ayağıdır.

    programda oluşan avam kamarasındaki lordlardan oray eğin isimli geniş konuşan arkadaş ve ntv kanalında program yapan dublajcı zat ve bu elit! topluluğun yöneticisi konumundaki okan bayülgen kendi standartları ya da sınırları dışında kalan herkesi eleştirel; eleştirel olduğu kadar basit, küçümseyici bir bakış açısı ile ele almaktadırlar.

    oraya çıkan ve yaptıkları basitliği anlatmaya çalışan ama yeterli olmayan bir arkadaşı da saçma tezlerle savuşturmuş, üstüne giderek sindirmeyi ve afallatmayı başarmışlardır. zira bahsettikleri yazarın kitabının okunmamasını memleketin onursuzluğu olarak nitelendiren bu ulu ! zatlar oraya çıkan arkadaşı afallatmalarına rağmen savundukları yüzeysel düşünceleri sağlam dayanaklara bağlayarak haklı çıkamamışlardır.

    kitleye bok atarken kullandıkları elle tutulur olarak düşündükleri tek örnek, ahmet hakan ve haşmet babaoğlu isimli yazarların magazinel durumlarının bir programdaki seyirci tarafından bilinmemesidir.

    kimsenin bu gibi kişileri ilgilendiren ve magazinel bir olayı takip ederek okuma alışkanlığı hakkında bir yorum yapılamayacağı aşikardır.

    ama bu lord arkadaşlar birbirlerinden güç aldıkça kendilerinin daha entellektüel bir boyutta olduklarına kendilerini daha fazla inandırarak temelsiz misallerle, klişeleşmiş cümlelerden de destek alarak basitliğin sınırlarını zorlamışlardır.

    bu zat-ı muhterem olmadıklarını an itibariyle anladığım şahsiyetler bilmelidirler ki; hiç bir yargı veya olgu tek parametre ele alınarak değerlendirilemez. insanların bir gazeteyi veya o gazetedeki bir yazarı okumaması ya da bir kitabı satın almamaları insanların okumadığı anlamına gelmez.

    o anlama gelse bile, vay gençlik nereye gidiyor tadında nidalarla ucuz kahramanlık gerektirmez.

    umarım hangi ülkede yaşadıklarının farkına varıp, şartlara vakıf olduktan sonra bir daha düşünme fırsatı bulur ve bu tip tek kale maç tadında programları tekrarlamazlar.
    5 ...