bir dönem atatürk milliyetçiliği ile ırkçılığı birbirinden ayırmada türkiyenin satılık aydınlarının pek sık vurguladıkları söz.
öyle ya, atatürk "ne mutlu türk olana" değil, "ne mutlu türküm diyene" demiştir. olanı değil hissedeni övmüştür.
şimdi o amaca ulaşıldı, artık gözümüze batırdıkları içindeki "türk" kelimesi. onu da kaldırırız. sonra bayraktaki hilal filan...ne kadar sakıncalı değil mi? kardeşlik vurgusuna ne kadar da muhalif duruyor bayrak... (bkz: türk bayrağı alerjisi)
sırada yaşı otuzdan küçük hatunları düzdürmek olsa gerek. maksat orospu çocuklarının geneldeki oranı yükselsin. belki içinden yazar çizer, akademisyen hatta parlamenter filan çıkar.
fena mı olur?
düzeltme: akademisyen veya parlamenterlere orospu çocuğu denmemektedir. her kesimden sütü bozuk insan çıkabilir zira. burada akademisyenler ve parlamenterler orospu çocuğudur denmemektedir. gelecekte bir gün o. çocuklarının da akademisyen veya parlamenter olabileceği vurgulanmaktadır. sözlüğü yasal yönden zor bırakabilir diye yorum yapan gammaz arkadaşlar bilmelidir ki anayasa ve ilgili içtüzüklerde bir insanın nesebi onun mevki veya makamları işgal etmesine veya bir noktaya atanmasında veya seçilmesinde kriter değildir.