kandırılmışlardı, aynı depodan çıkmış ellerine tutuşturulan silahlarla birbirlerine vurduruluyorlardı. iki taraf da bir ucundan vatanı seviyordu. ama acıdır ki koltuk sevdalıları bu vtanseverlerin birbirlerine vurmasına bir süreliğine müsaade ediyordu. müsade ediyordu çünkü müdehale ancak memleketin binlerce genci birbirini öldürdüğü zaman meşru olacaktı.
ve bugün gelmişti artık. o kara gün. birbirine vurdurulan gençlere artık bir müdehale şarttı. hepsi yakalanacak ve aynı koğuşlra atılacaktı. aynı işkencelere maruz kalacaktı.
bir ülkücü olayı şu şekilde ifade eder:
12 eylül 1980 üstünden 26 yıl geçti.Halen ben ve diğer bazı taş medreseli ülküdaşlarım halen o yılların izlerini taşımaktadırlar..Zor yıllar, işkencelerde geçen ızdırap ve acı dolu yıllar.ülküdaşlarımı benden koparan yıllar..tam 8 canımı aldı.. o günleri unutmak mümkünmü.suçları neydi, bizim suçumuz neydi..!ülkenin en karmaşık zamanında devletine vatanına sahip çıkmaktan başka bir şey yapmadık buna mukabil mükafat olarakta zindanları doldurduk. Devlet bizim devlet dedik yutkunduk bütün eziyetlere katlandık. Şimdi mutlu larmı acaba o zaman ın paşaları..!Bunların vebali çok büyük..Evet biz bedel ödeyen bir nesiliz ve çocuklarımız da aynı bedel i ödemesin..
12 eylül Türk Tarihinde bir kara leke olarak anılacak.
Bu zulüm ve eziyetlerin mutlak ama mutlakta hesabı sorulacak ama tarih önünde ama mahşerde.