işgal altında olan bir ülke bir çok ugraşlar sonunda kurtarıldı ve devrimsel neticede dil, giyim gibi bir çok degişimler ile zaten önceki yaşamlar bir anda degişti. bir sabah uyanıldı ve eski türkçe yerine latin alfabesi kullanılacak dendi ve farklı gelişimlerle buralara kadar gelindi. iyisi ve kötüsü ile. atatürk olmasaydı yunanca yada ingilizce konuşurdunuz tabirleri komikçe. geçmişe dönecek olursak osmanlı olmasa türkiye elimizde olmazdı o zaman gibi bir çok varsayımlarla işin çıkmazı degişmez. bir konu üzerinde ne kadar karanlık durumlar incelenirse o konudan çok hayır gelmez. nedendir bir düşünmek lazım. inanan bir insan atatürk düşmanı ilan ediliyor inanmayan ise ben kemalistim diyor. peki kendi adıma konuşmak gerekirse biz ne oluyoruz? inanıyorum atatürk'ü de biliyorum herhangi bir sorunum yok hiç bir türlü, ben hangi bölük insan içinde oluyorum? bir evrime inanan insan mükemmel oluyor da bir inancı olan insan gaddar kötü oluyor. asıl sorun nefret edilen ne atatürk nede dini unsurlar. nefret edilen bunları kabullenemeyen kendi çıkmazlarında bogulanlardır.
edit: ayrıca zaten ingilizce almanca yunanca rusça ögrenmek için bir çok para ödeniyor. temel fikir hürriyet bu var deniyorsa o halde neden israil ve a.b.d den ve bir çok avrupa ülkesinden çekiniliyor.