t c kurulduktan sonra atatürk ün aldığı maaş

entry63 galeri
    58.
  1. referans gösterilen ismail Cem ipekçi'nin Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi isimli kitabından...

    soru 1) a) bu paranın kaynağı nedir?

    Atatürk'ün CHP'ye bıraktığı nakit miras tam 1 milyon 664 bin liraydı.

    Atatürk'ün mal varlığının iki kaynağı vardır. Biri, Hindistan'dan Milli Mücadele'ye yardım için Atatürk'ün şahsına gönderilen paradır. Hindistan'dan gelen paranın 500-600.000 lira civarında bulunduğu sanılıyor. Atatürk, bu paranın 500.000 lirasını Büyük Taarruz'dan önce, maliyenin karşılayamadığı bazı özel giderler için Garp Cephesi Kumandanlığı emrine vermişti. Zaferden sonra, bu 500.000 liranın 380.000 küsür lirası, bir Bakanlar Kurulu kararıyla kendisine geri verildi. Bu paranın 250.000 lirası, Türkiye iş Bankası'na sermaye olarak verilmiştir. Yine bu paranın bir kesimiyle çiftlikler satın alındı. ikinci kaynak, Eski Mısır Hidvi Abbas Hilmi Paşa'nın Türk uyrukluğuna girmesi münasebetiyle, Cumhuriyet Halk Partisi'ne bağışladığı 900.000 lira civarındaki paradır. atatürk iş bankasına açılan hesaptan hiçbir kişisel harcama yapmamıştır.

    soru 1) b) mal, mülk, arazi nasıl alınmış? daha sonra ne yapılmış?

    hepsi satın alınmamıştır efendim. büyük kısmı devlet arazilerine yine devlet eliyle Toplam olarak 154.720 dönümü bulan örnek çiftlikler kurulmak suretiyle meydana gelmiştir. Ankara'da Orman, Yağmurbaba, Balgat, Macun, Güvercinlik, Takar, Etimesgut, Çakırlar çiftliklerinden meydana gelen Orman Çiftliği; Yalova'da Millet ve Baltacı çiftlikleri, Silifke'de Tekir ve Şövalye çiftlikleri, Dörtyol'da portakal bahçesi ve Karabasmak çiftliği, ve Tarsus'ta Puloğlu çiftlikleri 1936 yılında hazineye bağışlanmıştır.

    soru 2) bunları nasıl miras bırakır?

    bütün bu mallar atatürk'ün sahsına kayıtlıdır. şahsa ait herşey miras bırakılabilir. ancak "nasıl?" diyerek kastedilen mirasın ne şekilde bırakıldığıysa:

    6 Eylül 1938, Gündüz saat: 12.30
    Atatürk'ün 5 Eylül 1938 günü Dolmabahçe Sarayı'nda kendi eliyle yazdığı, ölümünden sonra 28 Kasım 1938 günü Ankara'da Üçüncü Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimliği'nce açıklanan vasiyetnamesinin metni şöyledir:

    Dolmabahçe, 5-IX-1938
    Pazarertesi

    Malik olduğum bütün nukut (para) ve hisse senetleri ile Çankaya'daki menkul ve gayrimenkul emvalimi (ev, dükkan, tarla gibi taşınamayan mallar) Halk Partisi'ne atideki (ilerideki) şartlarla terk ve vasiyet ediyorum:
    Nukut ve hisse senetleri şimdiki gibi iş Bankası tarafından nemalandırılacaktır.
    Her seneki nemadan (faizden) bana nispetleri şerefi mahfuz kaldıkça (yaşadıkları müddetçe), Makbule'ye ayda bin, Afet'e sekiz yüz, Sabiha Gökçen'e altı yüz, Ülkü'ye iki yüz lira ve Rukiye ve Nebile'ye şimdiki yüzer lira verilecektir.
    Sabiha Gökçen'e bir ev de alınabilecek para verilecektir.
    Makbule'nin yaşadığı müddetçe Çankaya'da yaşadığı ev de emrinde kalacaktır.
    ismet inönü'nün çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç oldukları yardım yapılacaktır.
    Her sene nema'dan (faizden) mütebaki miktar yarı yarıya Türk Tarih ve Dil Kurumlarına tahsis edilecektir.

    K. Atatürk

    okuma yazması olanlar 1936 da çiftliklerin hazineye devrinden geriye kalan mallardan o zamanki adıyla halk partisine miras bırakılan kısmın* sadece çankaya'daki mülkler olduğunu görebilir. ataürk'ün ikamet ettiği ev ve etrafındaki arazi. kendisinin bir evi olmasını hor görmessiniz diye umuyorum.

    soru 3) ttk ve tdk neden paralarını alamadılar?

    eksik bilgidir. 1980 darbesinden sonra bu iki kurum paralarını alamamışlardır. burda chp'nin tabiri caizse yavşaklığı söz konusudur. ancak :

    CHP, bu paraları eninde sonunda vermiştir.

    Hürriyet-TÜRK Tarih Kurumu(TTK), Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) ile yürüttüğü hukuk mücadelesi sonucunda Atatürkün vasiyetiyle Türkiye iş Bankası hisselerinden kurumun payına düşen ana para ve nemayı aldı. iş Bankasında bloke edilmiş halde duran 2000, 2003, 2004 ve 2005 yıllarını kapsayan 101 milyon 456.708 YTL, kurumun hesabına yatırıldı. TTK Başkanı Prof. Yusuf Halaçoğlu, bu durumda mahkemenin düştüğünü hatırlatarak, sorunun böyle çözülmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Halaçoğu, TBMM de bekleyen TTK ye ilişkin yasanın çıkmasından sonra büyük bir hamle içine gireceklerini ifade ederek, ilk planda 40 ı yurtiçinden, 40 ı da yurtdışından olmak üzere 80 öğrenciye doktora bursu vermeyi amaçlıyoruz. Böylece yerli ve yabancı araştırmacılar için önemli bir fon sağlamış olacağız. Bunları yeni projeler izleyecek. TTK nda uluslararası pek çok dilin temsil edildiği masalar kurmak istiyoruz dedi. Bu arada Atatürkün vasiyetinde hisselerin nemalarından pay alacağı belirtilen Türk Dil Kurumu ile bloke paranın ödenmesi görüşmeleri sürüyor. Atatürkün 5 Eylül 1938 tarihli vasiyetnamesinde iş Bankası hisselerinin yüzde 28.2 si CHPye bırakıldı. Vasiyete göre CHP bu hisselerin sahibi ama, gelirinin sahibi değil. O gelirlerin kimlere nasıl ödeneceği ise vasiyetnameyle Atatürk tarafından saptanmıştı. Şahıslara yapılan ödemelerden kalan nema, Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu arasında paylaştırılacaktı. Ancak TTK ve TDK nın durumları için, 1982 Anayasasında yeni bir madde düzenlendi. Bu iki kurum, dernek statüsünde iken, birer kamu kurumu haline getirildi. Sonra bir de yasa çıkarıldı. Kurumların yöneticileri yeniden belirlendi. 2000 yılından sonra CHP yönetimi, Bu kurumlar 12 Eylülde kapatılmış ve ilgili yasa da değiştirilmiştir. Yerine kurulan kurumlar da ayrı birer tüzel kişiliktir iddiasını ortaya koymuştu. Yeni kurumlara yapılan ödemeleri de o vakte kadar durduruldu. Ancak Yargıtay aşamasında bu görüş reddedildi. Atatürk hisselerinin nema ödemelerinin yeni kurumlara yapılması gerektiği kabul edildi.

    bu sorunun cevabı savcı, o da olmadı kemal kılıçdaroğlu nerede? gibi soruların da cevabıdır sanırım.

    bakınız atatürk'ü sevmeyebilirsiniz, kendisinden nefret edebilirsiniz ancak bu durum atatürk'ü karalamayı gerektirmez. kimsenin olmadığı ve olamayacağı gibi atatürk te tartışılmaz değildir. eleştirilemez değildir. çıkarsın adam gibi fikirsel tartışmalarını yaparsın. ancak "atatürk'ün mirası" diye ortaya çıkmak bel altı vurmaktır. iftira atmak, gerçekleri saptırmak, izi kalsın diye bok atmak ise acizlerin işidir; ve ne mutlu ki acizler bir düşünceyi, bir tavrı veya en basitinden bir futbol takımını bile* acizce savunuyorlarsa ona ancak zarar verebilirler.
    2 ...