taraf gazetesi yazarı yasemin çongar'ın bu konudaki bir yorumu ufkumu genişletti. diplomatlarıımızın ve devlet adamlarımızın şu günlerde çok ihtiyacı olan bir ufuktan söz ediyordu Çongar, mutlaka okuyun derim:
"Madalyonun iki yüzü var, tabii... Ermeni lobisinin Türkiye'yle ilişki kurması, Ermeni diasporasının da Türkiye toplumuyla diyaloga girmesini gündeme getirecek. Bu, özünde bir "eve dönüş" adımıdır ve bunun böyle olduğunu Ankara'nın da kavraması gerekiyor. Başka deyişle, Türk diplomatları için, bunca yıl "düşman" saydıkları Ermeni diasporasının aslında kendi diasporaları olduğunu idrak etmekten başka seçenek kalmayacak bundan böyle.
Ermeni diasporası, "Ermenistan'ın diasporası" değil, aslında "Türkiye'nin diasporası"dır... Ermeni diasporasının mensupları, Güney Kafkasya'dan değil, Anadolu'dan, Trakya'dan göç etmek zorunda bırakılmış ailelerin çocuklarıdır. California'nın Glendale, Massachussetts'in Watertown gibi bugün Amerika'da "küçük Ermenistan" diye adlandırılan kentlere gidin. Tanışacağınız "Ermeniler" memleketlimizdir bizim, hemşehrimizdir; Elazığlı, Adapazarlı, Malatyalı, istanbulludurlar... Ağızları, Batı Ermenicesine yatkındır; yemekleri Anadolu mutfağındandır; "eski memleket" diye Ağrı'nın doğusunu değil batısını anlatırlar."