ülkeyi 7 yılda soyup soğana çeviren sata sata devlet elinde kaynak bırakmayan ancak dış borcuda iki katına çıkaran, türkiye'yi ab ve abd'nin kapısında köpeğe çeviren*, devlet kademesinin her katına, bizim adamımız, bizim hemşehrimiz, bizim partilimiz zihniyetiyle atama yapan, aşiret ve cemaat gibi ilkellik kültürüne teslim olmuş, ''açılım''cıların pek bir rahatsız olduğu olay.
atatürk'ün mal varlığıymış! yani zihniyetin çirkinliğine bakar mısınız? mahvolmuş, işgal edilmiş, parçalanması için dünyanın ittifak yaptığı bir ülkeyi yoktan var ediyorsunuz, ona bir kimlik, milli bilinç, ulusal sermaye, bağımsızlık, onurlu bir dünya devleti olma payeleri kazandırıyorsunuz, bütün bunlar için ömrünüzden ömür gidiyor, hastalıklar içinde kıvranıyor, 57 yaşında hayata veda ediyorsunuz ve işte kendi milletinizden gördüğünüz muamele...
bugün bir kez daha inandım ki dünyanın en riyakar, en ahlaksız, en hain insanları bizim ülkemizde yaşıyor. biz karakter sahibi falan değiliz. milli kimliğimizi yok ettiler bizim. kıbrıs'ta, ege'de, kuzey ırak'ta, ermeni sorununda, ulusal menfaatlermizin gerektirdiği şeylerin tam tersini yapmayı uzlaşma diye dayatıyorlar bize. kimliksiz bir millet karaktersizdir, bizde karaktersiz bir milletiz bence...
* ab kapısında köpek olmak şahsi bir eleştiri değil, bizzat bu hükümet döneminde le monde gazetesi tarafından yayınlanan ve diplomatik olarak hiç bir tepki gösteremediğimiz bir karikatürdür.
