yaratıcılıktan uzak isme sahip hareket. ama çok da doğal bu.
son yıllarda ülkemizde kurulan partilerin isimlerine ve genel olarak bütün partilerin söylemlerine baktığınızda ideolojiden çok retoriğin önemli olduğunu görüyoruz. işlenen temalar hep demokrasi, adalet, kalkınma, demokratik toplum, özgürlük, dayanışma vs... şimdi de değişim eklendi bunlara.
hepsi bir eksikliği ifade ediyor, bu kavramların hepsi sorundur çünkü. bu ağız söylemlerde de hep kullanılır, sorunu gösteren, oyu da alır.
örneğin, adalet ve kalkınma partisi, velev ki bir gün bu ülkede adaleti ve kalkınmayı sağlamış olsun. o zaman kalkınmış bir toplumun öyle bir parti ismine ihtiyacı kalır mı, partlililer o ismi değiştirir mi? daha iyi anlamak için düşünelim, hiç hayatınızda danimarka'da, norveç'te böyle bir parti ismi duyabilir misiniz? oralarda -en kaba tabirle- böyle partiler iş yapar mı?
olmaz, oralarda olmaz. türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ise böyle isimlere ihtiyaç vardır. çünkü gelişmekte olan ülkeler kavramını ortaya atanların neo-liberal sisteminde, o ülkeler hep gelişmektedir , hiçbiri bu sistem içinde gelişmiş ülke sınıfına hiçbir zaman dahil olamayacaklardır. böyle değişimle falan idare ederler ancak.